14 Aralık 2010 Salı

AŞURE...BOLLUK VE BEREKETİN PAYLAŞIMI....

Kurban bayramından sonra gelen Muharrem "Aşure Ayı " olarak kabul edilirken Muharrem'in onuncu günü
ise Aşure Günü olarak kutlanır .
İnanışa göre büyük tufanda Nuh Peygamber ve yanındakiler gemiden Muharremin onunda çıkmışlar .Tufan sona erip Nuh'un gemisi karaya oturduğunda ,gemidekiler şükretmek için bir kutlama yapmak isterler .
Geminin yiyecek ambarlarında ne bulurlarsa bir araya getirerek bir çorba pişirirler ve ortaya aşure çıkar.
Eski istanbul evlerinde en az yedi cins erzakla pişermiş aşure ....

Aylin Tan ın 29 Şubat 2004 te Cumhuriyet gazetesinde yazdığına göre ,bazılarıda 40 çeşit malzeme
koyuyormuş aşureye ...40' ı tamamlayamayanlar için şöyle bir kolaylık sağlanmış 'kırkı tamamlayamayan bir
kaşık bal koysun .Nasıl olsa onlar kırk tür çiçeğin nektarını almıştır '.

Malzemelerimiz :2 kilo buğday
                         2 su bardağı pirinç
                         2kilo incir
                         2 kilo kuru üzüm
                         2 kilo kuru kayısı
                         2 kilo nohut
                         2 kilo fasulye
                         1 paket nişasta
                         5 kg şeker
                         4 fincan gülsuyu
                         3 paket vanilya
                         2 kg süt
                         6adet portakalın rendesi ve suyu
                         2 adet limonun suyu ve rendesi
                         bir tutam tuz
                         bir tatlı kaşığı bal

Üzerini süslemek için :tarçın
                                 hindistancevizi
                                 çekilmiş ceviz ( ağıza gelicek şekilde)
                                 çekilmiş fındık
                                 dolma fıstığı
                                 kuş üzümü
                                 nar
(Bu malzemenin yarısı veya dörtte biri kadar yapabilirsiniz )bu benim hazırladığım aşurenin malzemeleri.....

İki akşam önceden kuru fasulye ve nohutu ayrı ayrı kaplarda ılık tuzlu suda ıslatıyoruz.Ve ertesi gün
ıslattığımız kurufasulye ve nohutlarımızı iyice yıkadıktan sonra ayrı ayrı tencerelerde haşlıyoruz .(.ben haşladığım suları dökmüyorum .ve aşuremizi pişirirken o suların hepsini kullanıyorum)
fasulye ve nohutumuzu ayı ayrı süzüp cam kaselerimizde bekletiyoruz.şimdi sabırla ve keyifle huzurla
nohutlarımızın kabuklarını ayıklamaya başlıyoruz ...kabukları nohuttan ayırma işlemini yaparken müziğimi
açıyor ve mutlulukla büyük bir titizlikle bitiriyorum .şimdi fasulyelerimiz ve nohutlarımız hazır sıra
buğdayımızı hazırlamaya geldi .Buğdayımızı iyice yıkadıktan sonra üzerini geçecek kadar su ilave edip
kaynamaya alıyoruz .biraz kaynattıktan sonra bu suyu döküp buğdayları süzgeçte iyice yıkıyoruz .çünkü o ilk çıkan kara suyunu almak istiyoruz .iyice yıkadığımız ve süzdürdüğümüz buğdaylarımızı tencereye alıp
üzerini altı parmak geçecek kadar su ilave ediyor ve ağır ateşte yaım saat kaynatıyoruz.pirincimizi iyice
yıkadıktan sonra süzdürüp buğdayımıza ilave ediyoruz.Kapağını kapatıp sabaha kadar bekletiyoruz .
Sabahleyin malzememizin iyice şiştiğini görüyoruz .Buğdayın üzerini dört parmak geçecek kadar su ilave
edip ağır ateşte karıştırarak kaynamaya bırakıyoruz .ve yavaş yavaş ayırdığımız nohut ve fasulye suyumuzuda
tenceremize bırakıyoruz .kaynayınca nohut ve fasulyemizide ilave ediyoruz.kaynamaya başladıkça
sırasıyla tuzumuzu portakal rendemizi portakal suyumuzu sütümüzü ilave ediyoruz .Aşuremiz kaynarken
diğer tarafta üzüm,incir ve kayısıyı sıcak suda bekletiyoruz  ve bu bekleme, sularını iki üç kere değiştirek oluyor .yumuşayan yemişlerimizi iyice nazikçe süzgeçte yıkıyor ve süzülmeye bırakıyoruz .İyice
süzülünce kayısı ve incirlerimizi ufak ufak kesiyoruz nişastayı su ile iyice ezip kaynamakta olan aşuremize ilave ediyoruz,sırasıyla önce üzümümüzü ,beş on dakika kaynattıtan sonra kayısıyı ilave ediyoruz .İyice koyulaşan
aşureye vanilya gülsuyu ve bal şekerimizi koyuyoruz.On dakika daha kaynatıp incirimizi ilave ediyor ,kararmaması için yavaşça karıştırıyoruz .
ve bir taşım kaynattıktan sonra ocağımızı kapatıp ,yarım saat kadar demlenmeye bırakıyoruz ....
Aşuremizin lezzetli olması için yavaş ateşte uzun uzun kaynatılması gerekir .
Aşuremiz demlendikten sonra kaselerimize paylaştırıyoruz. ve süslemeye başlıyoruz ...
süslemek için malzemelerimizi hazırlamış ve ayrı ayrı kaplara koymuştuk .
Sırasıyla önce tarçın sonra hindistan cevizi ,çektiğimiz fındık ve cevizi serpiştiriyor en üstüne de dolma fıstığı
kuş üzüm ve nar ile süslüyoruz .Süsleme işlemini  ben çok güzel bir tabloya benzetiyorum .

Benim için en güzel an.: tepsilerimizin  üzerine örtülerimizi seriyor ve aşure kaselerimizi yerleştiriyoruz .
Komşularımdan başlayarak köşede duran  çiçekçi ve bütün esnafa ,eşime dostuma dağıtıyorum.

BUGÜN AŞURE GÜNÜ BİR BAYRAM GÜNÜ SEVDİKLERİMİZLE EVİMİZDE HEP BİRLİKTE OLUP KUTLAYABİLİRİZ ..SEVGİYİ SABRI HOŞGÖRÜYÜ VE PAYLAŞIMI HİSSEDEREK .HER ZAMAN SÖYLÜYORUM HEPSİ BAHANE ÖZÜNÜ HİSSETTİĞİMİZ HER ŞEYİN ÇOK DAHA MÜKEMMEL OLACAĞINA İNANIYORUM ..
HEPİMİZE AFİYET OLSUN ....




                                                 
          
                

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder