SICAK ŞARAP ......

Dışarıda lapa lapa yağan karı seyrederken gözümün önüne çocukluğum geliyor...terasımıza bakan camın önündeki masada, bir yandan dersimi çalışırken karların üzerinde gezinen saka kuşları ...yokuş aşağı sokakta kızakla kaymalar ...büyük bir keyifle neşe içinde oynanan kar topları ..hava çok soğuk fakat duygular o kadar sıcakki gözümün önüne gelen anılar yavaş yavaş gözyaşlarımı akıtıyor...her anı bana istanbulumun her köşesini hatırlatıyor ..o gün alman lisesindeki kurs günümüzdü ve çıkışta heryeri inanılmaz bir kar kaplamıştı..hiçbir vasıta çalışmıyordu ..yavaş yavaş arkadaşlarla tünelden fatih e yürüyerek eve gidişimiz ..bir yandan çok mutluyuz bir yandan da eve geç kalmanın verdiği endişe çünkü haber veremiyoruz ve evdekilerin bizi kara rağmen çok merak ettiğini düşünüyoruz..kurs çıkışı altı biz evde ancak dokuzda olabildik..kapıda kucaklaşmalar merak yerini, mutluluğa vermiş, yenilen sıcacık yemekler sıcacık bir ev ...daha sonraki yıllarda yavrularımla ay okullar kar tatilinde diye sevinmelerimiz ..hemen yapılan programlar..seyredilen filmler mutlulukla hazırlanan masalar ..sıcacık salepler ...aslında daima ortak olan duygu o anları hep birlikte paylaşmak..sevgi ile paylaşmak ..
Bir yandan yağan karı seyrederken diğer yandan sıcak şarabımızı yapmak üzere malzemelerimizi hazırlıyorum ..
malzemeler : 1 lt.vişne suyu
2 yemek kaşığı esmer şeker yoksa toz şeker
1 adet portakal
1 adet elma
4 adet çubuk tarçın
1 adet zencefil
4,5 adet karanfil
1 şişe kırmızı şarap

Tenceremize vişne suyumuzu şekerimizi dilim dilim kestiğimiz portakal elma ve baharatlarımızı ilave ediyoruz.. önce harlı sonra kısak ateşte 45 dakika kadar pişiriyoruz...ve usulca şarabımızı ilave ediyoruz ..kaynatmadan sadece kısık ateşte ısıtıp ocağımızı kapatıyoruz ..biraz dinlendirdikten sonra süzgeçten geçirip servis yapıyoruz...kadehlerimize boşalttığımız şaraplarımızın içine çubuk tarçınlarımızı da yerleştirip bir yudum tadına bakıyoruz ..inanılmaz bir tad ve fırından çıkan bol tarçınlı elmalı tartın mis gibi evi saran kokusu..

ŞU ANDA TV DEKİ PROGRAM TRT 44. YIL DA
DIŞARIDA KAR, SICACIK ŞARABIMIZ, ELMALI TARTIMIZ ANILARIMIZ VE YAŞADIĞIMIZ BU GÜZEL AN .






...

KİPFEL KURABİYE

Dışarıdaki pırıl pırıl güneş bana yaz mevsiminde yaşadıklarımı hatırlatmaya başladı ...heryaz ağabeyimler yurtdışından gelir ve onlarla birbirbirinden güzel günleri paylaşırız ..ağabeyim gerçek bir gurme ve türk mutfağının aşığı ..telefonda tarif verdiğim zaman noktasına virgülüne kadar sorarki
aman bir şeyler eksik olmasın diye...yine böyle yazlardan birinde yengem ursulayla birlikte mutfağa girdik ..zeytinyağlı dolma ve ursulanın anneannesinden kalma yüzelli yıllık kurabiyeyi hazırlarken bir yandanda tatlı tatlı sohbet ediyorduk ...noelde bu kurabiyelerden büyük bir keyifle nasıl ..hazırladığını anlatıyordu...
çok güzel bir gündü ve akşam ailece hep birlikte paylaştığımız yemeğimiz
sohbetimiz benim için her anı bir şölen olan bir akşam ..bazen gözlerim yemek masasına doğru uzanır ve değişik zamanlarda paylaştığımız o güzel anlar gözümün önüne gelir ..içimi büyük bir mutluluk kaplar..gözlerim nemlenir ..

Şimdi kurabiyemizi yapmaya başlıyoruz..radyoda çalan müziğimiz ile sağlık ve neşe içinde mutlulukla ..

malzemelerimiz : 21O gr.tereyağı
80 gr.şeker (1 çay bardağından bir parmak eksik)
2 su bardağı dolu dolu un
1 su bardağı dolu dolu badem veya fındık
1 paket pudra şekeri
2 paket vanilya
tereyağı ve toz şekeri elimizle iyice karıştırıyoruz...fındığı da ilave edip birbirlerine iyice yedirdikten sonra unumuzu da yavaş yavaş ilave edip yumuşak bir hamur elde ediyoruz..hamurumuzu yarım saat buzdolabında bekletiyoruz..hamurumuzdan fındıktan daha büyük parçalar alarak ay şeklini verdiğimiz kurabiyelerimizi pişirme kağıdı serip daha önceden hazırladığımız fırın tepsimize yerleştiriyoruz...fırınımızda 150 derecede renk alıncaya kadar pişiriyoruz..hafif pembe olunca fırından çıkarıyoruz...büyükçe bir cam kabın içerisinde pudra şekeri ve vanilya ile karıştırıyoruz...ılınan kurabiyelerimizi dikkatlice bu karışımımıza bulayıp kurabiye tabağımıza yerleştiriyoruz..ve üzerlerine tekrar kalan pudra şekerimizi süzgeçle kar gibi yağdırıyoruz..

güzel bir nescafe hazırladım ..içinede kurabiyeme uygun az bir vanilya ilave ettim ..ikisi de birbirine çok yakışıyor ..kurabiyelerimizi, çok dostlarımızla paylaşıcağımıza inanıyorum ..o zaman lezzetleri daha da artacak...


BANA GÖRE YAŞAMIN SIRRI SEVGİ NEŞE İÇ HUZURU KAHKAHA SABIR HOŞGÖRÜ VE ŞÜKÜR ..DAİMA GÜLELİM ,GELEN YILLARI SEVEREK KUCAKLAYALIM .
HER SABAH GÖZLERİMİZİ AÇTIĞIMIZDA
SAĞLIĞIMIZ İÇİN TEŞEKKÜR ETTİKTEN SONRA
BUGÜN MUTLULUĞU SEÇİYORUM
BUGÜN BAŞARIYI SEÇİYORUM
BUGÜN HERKES İÇİN SEVGİYİ VE İYİYİ SEÇİYORUM
DEYİP BU OLUMLU SÖZLERİ ÇOĞALTIP ONLARI SEVGİ İLE YAŞATALIM..



ESKİ Mİ?ESKİ YIL MI ?EFENDİM ?YILLAR ESKİR,TAMAM
SAYILAR DEĞİŞİR,TAMAM
AMA ZAMAN ESKİR Mİ HİÇ ?
EĞER YENİSİ BAŞLIYORSA HEMEN...

Sevgili canım ağabeyimin yılbaşında bana
gönderdiği şiirinle ..

HOŞGELDİN 2012 DİYORUM...

SAĞLIK MUTLULUK HUZUR BOLLUK BEREKET VE SEVGİ DOLU,HOŞGÖRÜNÜN SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLDUĞU ,DÜNYAMIZ VE ÜLKEMİZ İÇİN BARIŞ DOLU BİR YIL DİLİYORUM..
TÜM GÜZELLİKLER VE DOSTLUKLAR DÜNYAMIZIN OLSUN

FASULYE PİLAKİ

Günlerden pazartesi yeni yıla çok az günler kaldı,ve bu hafta neler yapmalıyım..büyük bir keyifle listemi hazırlarken 2011 de yaşadıklarımı dünyaca ülkece yaşadıklarımızı düşündüm,neler sığmıştı... canım oğlum birtanem o artık evli, dünya tatlısı gülünce insanın içini ısıtan, kibar zarif ismi gibi Sedef ...
Bu akşam ailece yeni yıl kutlamamız var ..
hava bulunduğumuz mevsime inat günlük güneşlik, soğuk var fakat pırıl pırıl bir hava..
Kızım, oğlum, Sedef, Sedef imin annesi Deniz hanım hep birlikte nişantaşında limonatada yemekteyiz neşeli bir ortam cıvıl cıvıl herkesin yüzünde mutluluk... şarabımın yanında şinitzelim ..şinitzelin üzerine bir dilim bostan patlıcanı yerleştirilmiş ve küçük küçük kesilmiş domatesler ve bir dilim kaşar peyniri yerleştirilip fırına verilmiş yanında kızarmış patates ve limon dilimleri ile servis ediliyor...
çayımızı çocukların evinde içmek üzere buradan ayrılıyoruz..
keyifle süsledikleri çam ağacı noel baba çikolataları sedefin şık çay fincanlarında ikram ettiği çok güzel demlenmiş, çaya eşlik eden elmalı turta , mozaik pasta ...ve yılbaşı hediyelerinin verilişi..mutluluklarının hergün artarak devam etmesini diliyorum...Tanrım bütün güzellikler için sana teşekkür ediyorum .Dünyanın en büyük zenginliği etrafında sevdiklerinin sağlıklı ve mutlu oluşu..

Bu güzel günün ardından sizlerle yılbaşı masamızı süsleyen fasulye pilakinin tarifini paylaşmak istiyorum ...

malzemeler: 1 su bardağı kuru fasulye
1 adet soğan
3 diş sarımsak
1 adet kırmızı biber
1 adet havuç
1 adet kereviz
1 adet patates
1 demetin dörtte biri kadar maydanoz
1 yemek kaşığı domates salçası
1 çay bardağı sızma yağı
2 tatlı kaşığı toz şeker
fasulyelerimizi akşamdan cam bir kabın içinde bol tuzlu su içerisinde ıslatıyoruz,sabahleyin iyice yıkadıktan sonra hafif yumuşayıncaya kadar haşlıyor ve suyunu süzdürüp soğuk su ile yıkadıktan sonra beklemeye alıyoruz ..
soğanımızı robotta çektikten sonra tenceremize koyduğumuz yağda hafifçe döndürüyoruz ,sırasıyla sarımsaklarımızı, biberimizi, havucumuzu ,kerevizimizi, patatesimizi maydanozumuzu ve bir kaç sap kereviz yaprağımızı ilave edip kısık ateşte kavuruyoruz...şekerimizi tuzumuzu ve üzerini örtecek kadar su verip önce harlı sonra kısık ateşte pişirmeye bırakıyoruz...

yemeğimiz iyice soğuduktan sonra dikkatlice tenceremizden servis tabağımıza alıyoruz..önce yemeğimizi seyrediyorum, o renklerin güzelliği sarı, havuç rengi, yeşil,
kırmızı lezzet ve görsellik hepsi birarada..radyoda çalan bir müzik...

SAĞLIKLIYIZ MUTLUYUZ HUZURLUYUZ SAHİP OLDUĞUMUZ TÜM GÜZELLİKLER İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ ..PAYLAŞTIĞIMIZ TÜM ANLA
RDA HEPİMİZE AFİYET OLSUN ...

ÇİKOLATALI ISLAK KEK

25 aralık 2011pazar günü canım kızım fulya ile yılbaşı öncesi yaşadığım harika bir gün ...sabahın erken saatlerinde istinye parkta polenezde yapılan nefis bir kahvaltı..orayı çok seviyorum, tezgahlara yerleştirilmeye çalışılan meyveler sebzeler, güne yeni başlamanın heyecanı, bir yandan ekmek parasını kazanmanın telaşı, diğer yandan pazar tatilini güzel bir şekilde yaşamaya çalışan insanlar .
Çatalıma aldığım her lokmada çayımın her yudumunda
büyük bir keyif alıyorum ..yediğimiz herşey çok lezzetli, güleryüzlü servis elemanlarıkızımla minik sohbetlerimiz gazetelere bakmaya dahi vakit bulamıyorum ..herşey okadar güzelki .Bütün bunları yaşarken içimden herşey için Yaradana teşekkür ediyorum ...kahvaltımızın bitiminde yavaş yavaş insanların hızla alışveriş merkezini doldurmaya başladığını farkediyoruz ..süslenen çam ağaçları merry christmas müzikleri derken kendimizi hemen kanyonda bulduk.. ay harika birgün bugün istanbulun herköşesini geziyoruz, ufak bir gezintinin ardından metroya binerek şişhaneye gidiyoruz ve pera palas ta güzel bir kahve keyfi kapıda boynuna incisini takmış zarif bir bayan karşılıyor, sessiz ve güzel fakat eski perayı yaşayan biri olarak müzik çalarken hep o anları düşünüyorum tepebaşı opera sahnesini şık giyimli bayanlar ve beyefendilerin zarifliğini ..ve ozaman düşünüyorum ki hayır burasıda markiz markiz olmadığı gibi pera palas değil .. usulca gözüm hazırlanmakta olan kokteyl salonuna ilişiyor ..herhangi bir salondan farkı yok .asansör aynı fakat acı olan içine binen insanlar o kadar farklıki ..
Birden aklıma bir anım geldi ..bir gün sahilde yürüyüş yapıyorduk ve yaşlı bir bey o kadar bağırıyorduki o yaşlıdan nasıl böyle bir sesin çıktığına şaşırırsınız ..bir poşet denize uçuyordu ve bizde tutamıyorduk oda bizlere çevresizler diye bağırıyordu ...bizler hiçbirşeyin farkına varamadık ve hepbirlikte bugünleri hazırladık tıpkı bugünkü pera palas gibi ..karnımızın acıktığını hissetiğimiz an kendimizi miss pizza da bulduk ..kırmızı şarap eşliğinde yenilen nefis bir pizza ..sıcacık bir ortam ..ve ardından swiss otelde beş çayı... çatısı karlarla kaplanmış ışıl ışıl minik bir ev, kapısında güleryüzlü bir noel baba, kocaman bir çam ağacı ve piyanodan gelen hoş müzik sesi ...fulyam şampanyasını yudumlarken usulca çikolata büfesindeki ahçının yanına gidip çikolatalar ve pastalar hakkında kısada olsa çok güzel paylaşımlarda bulundum... aman Allahım ne kadar güzel.. tekrar herşeye teşekkür ederek fulyamın yanına gittim ve o muhteşem istanbul manzarasını seyretmeye daldım ..gün batıyor ve yavaş yavaş ışıklar yanmaya başlıyor bu vakitler benim için tüm duyguların karıştığı zamanlar acaba doğduğum saatler olduğu içinmi yoksa vaktin kendi duygusumu ..otel de artık kendini akşama hazırlamaya başlarken,... bizde yavaş yavaş nişantaşına doğru yürümeye başladık nişantaşının kalabalıklığı ışıl ışıl süsleri bir yanda piyango satıcıları bir yanda mis gibi kokan kestaneler ...2011 in en son pazar gününe hoşçakal derken bugün için canım kızıma çok teşekkür ediyorum.benimle paylaştığı her ana.... evimize dönerken köprünün değişen renklerine ve boğazın o güzelliklerine bakarken dua ediyorum ...


Şimdi sizlerle çok güzel bir çikolatalı ıslak kek tarifini paylaşmak istiyorum..

malzemeler: 4 adet yumurta
2 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
2 su bardağı süt
3 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un (tahminen 9 çorba kaşığı)
1 paket 80 gr.lık bitter çikolata

karıştırma kabına yumurta ve toz şekeri koyup iyice çırpıyoruz.Karışım kar haline gelince içine sıvıyağı sütü ve kakaoyu ilave edip tekrar çırpmaya devam ediyoruz ..Bu karışımdan birbuçuk su bardağı ayırıyoruz ..Geriye kalan karışımın üzerine unu ve kabartma tozunu eleyerek ilave ediyoruz ,boza kıvamındaki kek hamurumuzu üzeri pişirme kağıdı ile kaplanmış kelepçeli kek kalıbımıza döküyoruz.160 derece fırında pişiriyoruz...fırından çıkarttığımız kekimizi beş dakika dinlendiriyoruz.
Ayırdığımız sosumuza benmari usulü erittiğimiz çikolatamızı da ilave ediyor ve çırparak pürüzsüz bir sos elde ediyoruz Bu sosumuzu dinlendirdiğimiz kekimizin üzerine döküyoruz.Kekimiz sosu çektikten sonra üzerini rendelediğimiz çikolata parçaları ile süslüyoruz..

..İÇİNE SEVGİMİZİ HUZURUMUZU MUTLULUĞUMUZU DOSTLUĞUMUZU KATTIĞIMIZ KEKİMİZDEN İLK LOKMAYI ALIRKEN HEPİMİZE AFİYET OLSUN DİYORUM...SAĞLIKLA MUTLULUKLA SEVGİ İLE KALALIM....