17 Aralık 2011 Cumartesi

ÇATAL....

Mis gibi mahlep kokusu ve çörek otu ...Sabah kahvaltılarının çay saatlerinin vazgeçilmezi.Lodosun kendini iyice hissettirdiği güzel bir İstanbul akşamı .Doğduğum büyüdüğüm yaşadığım şehir .Bugün sanki bana fırından sıcacık çıkan çatal kokusunu getirdi .Bu şehir İSTANBUL ne zaman nasıl ne şekilde size neyi hatırlatır belli olmaz .Ve düşündüm yarın pazar sabahı için çatal hazırlamalıydım .
Malzemelerimiz: 1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı çiçek yağı (ben komili yudum kullanıyorum)
1/2 çay bardağı toz şeker
yarım paket oda sıcaklığında bekletilmiş margarin (sana yağı)
1 paket kabartma tozu
1 yumurta akı içine sarısı üzerine
2 kaşık dolusu mahlep
Aldığı kadar un

un ve kabartma tozunun dışındaki tüm malzemeleri cam bir kabın içersinde elimizle iyice karıştırıyoruz.Yavaşça unumuzu üzerine kabartma tozumuzu ve mahlebimizi ilave ediyoruz ,yumuşak bir hamur oluncaya kadar yoğurup üzerini örtüyor yarım saat dinlenmeye bırakıyoruz.
Hamurdan aldığımız ufak parçaları parmak inceliğinde ve uzunluğunda iki iki birleştirip çatal şeklini veriyoruz.Pişirme kağıdı serdiğimiz tepsimize çatallarımızı yerleştiriyoruz.Üzerlerine yumurta sarısını sürüp çörek otlarını serpiştiriyor ve
180 derece turbo fırında pişiriyoruz.
Fırından çıkardığımız nar gibi kızaran çatallarımızı servis tabağımıza alıp kahvaltı masamıza büyük bir zevkle yerleştiriyoruz.

MUTLULUK NEDİR? BANA GÖRE YAŞADIĞIMIZ NEFES ALABİLDİĞİMİZ HER ANDIR.BAZEN BİR ÇATALIN HAZIRLANIŞINDA, ELLERİNİZİN MİS GİBİ MAHLEP İLE BULUŞTUĞU ANDA
BAZENDE BİR LODOSUN SİZE HİSSETTİRDİKLERİNDE..

SAĞLIK MUTLULUK VE SEVGİ İLE HEPİMİZE AFİYET OLSUN

15 Aralık 2011 Perşembe

BOZA

Güzel pırıl pırıl bir günün ardından gelen akşam ve dışarıdan BOZA diye bir ses,enişteme teyzemle yaptığımız ziyaret beni çocukluğuma vefa bozacısındaki
paylaştığımız o mutlu anlara götürdü.
Büyükçe bir bardakta gelen boza,üzeri bol tarçınlı.
Ve bir avuç dolusu sarı leblebiyi yavaş yavaş bittikçe,
boza bardağına ilave edişim.
Bitmesinden adeta korkardım ve sonunda kalan bozayı da kaşıkla yavaş yavaş bitirirdim.
Yıllar geçti fakat boza içmekten aldığım keyif hiç değişmedi..
İlk tariflerim arasında defterimdeki yerini aldı ..
Şimdi daha da mutluydum bozamı hazırlıyor ve dostlarımla paylaşıyordum .

Malzememiz :3 bardak bulgur
4 bardak şeker
1 çay bardağı dolu dolu boza
1 veya 2 paket vanilya

Hazırlanışı:Akşamdan bulgurumuzu yıkadıktan sonra üzerini örtecek kadar su ilave ediyoruz.Ve sabaha kadar bekletiyoruz.Sabahleyin üzerine biraz daha su ilave edip kaynamaya bırakıyoruz.Robottan ve sonrada
tel süzgeçten iyice geçirip bozayı ve bir bardak şekeri karıştırıp mayalanmaya bırakıyoruz .Arada tahta kaşıkla karıştırıyoruz.3 veya 4 günde mayalanıyor.Mayalanma süresi bazen değişebilir.Ekşi ve boza kokusu olduğunda 5 günde de olabilir.Kalan şekeri ve vanilyayı karıştırıp hazır olan bozamızı sürahilere boşaltıp serin bir yerde servise hazır olarak bekletiyoruz.Eğer çok koyu olursa su ilave edip tekrar robottan geçiririz ....

Şimdi hiçbirşeyi ertelemeden büyük bir zevkle hazırladığımız bozamızı sevdiklerimizle paylaşalım..


İlk yudumumu tüm sevdiklerim için içiyorum .
Her nerede olurlarsa olsunlar onlar hep benimle bazen
bir bozanın tarçın kokusunda, bazende sarı leblebi tanelerinde ...

SAĞLIK MUTLULUK HUZUR BOLLUK VE SEVGİ İLE HEPİMİZE AFİYET OLSUN....

14 Aralık 2011 Çarşamba

UN KURABİYESİ

Yoğun geçen bir günün sonunda boşalan kurabiye tabağımın içine ne yapmalıyım diye düşünürken..yeni yılın gelişi kar düşüncesi bir anda beni un kurabiyesine kavuşturdu ..
MALZEMELERİMİZ:250 gr.tereyağı
3 su bardağı un
3 çorba kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
ÜZERİ İÇİN : 1 paket vanilya ve 3 kaşık dolusu pudra şekeri.

Oda sıcaklığında bekletip yumuşattığımız tereyağını pudra şekeri un ve vanilya ile iyice yoğuruyoruz.
Hamuru 10 dakika dinlendirip cevizden küçük parçalar
kopartıyoruz.Avucumuzun içinde yuvarlayıp yağlı kağıt ile kaplanmış fırın tepsisine aralıklarla diziyoruz.
Sıra pişirme işlemine geliyor.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 5-10 dakika pişiriyoruz.Fırını hemen kapatıp rengi değişmeden fırının sıcaklığı ile 5 veya 10 dakika daha bekletiyoruz.
Soğuduktan sonra vanilya ile karıştırdığımız pudra şekerini kurabiyelerimizin üzerine bolca döküyoruz.
Sanki lapa lapa kar yağıyor ..
Servis tabağına aldığımız kurabiyelerimiz ruhumu dinlendirdi ve ilk lokmada tüm yorgunluğumu unutturdu .
Birde akşam işten gelen kızımın tabak tabak bu kurabiyelerden iştahla yemek isteği beni inanılmaz mutlu etti...
Bu gün geç saatlerde güzel dostum can dostum Serpil
geldi.Çayımız ve kurabiyelerimiz en önemlisi sohbetimiz ...Serpil imi uğurlarken ikimizinde yüzünde mutluluk vardı ...

DOSTLUK DOLU MUTLULUK DOLU SEVGİ DOLU SAĞLIK DOLU
BEREKET DOLU GÜNLERDE HEPİMİZE AFİYET OLSUN...

11 Aralık 2011 Pazar

BROWNİE




Günlerden bugün pazar dışarıda hafif puslu bir hava...bilgisayarımın başına geçip bloğuma bir göz atmak istedim ...
sabah kızımla bol sohbetli güzel bir sabah kahvaltısı ve arkasından canım şansınım ve güzel gizemimle paylaşılan kahve keyfi ...
bloğuma bakarken kendi kendime sordum neden bukadar uzun zamandır bir tarif yazamamıştım oysa hergün mutfakta pişirdiklerimi sanki yazıyormuş gibi hissediyordum ..
şimdi çok güzel bir brownie yi pişirmek üzere mutfağa gidiyorum ....
malzemeler:320 gr.bitter çikolata
160 gr.tereyağı
80 gr.margarin
4 yumurta
2 su bardağından birer parmak eksik toz şeker
2 su bardağından ikişer parmak eksik un
1 su bardağı ufak ufak doğranmış ceviz

Hazırlanışı:bir tavaya sıcak su koyuyoruz,büyük bir cam kaseye çikolata, tereyağı ve margarin parçalarını ilave edip benmari usulü eritiyoruz.
Ateşten aldığımız cam kaseye sırasıyla yumurta şeker ve unu ilave edip mikserle biraz çırpıyoruz.Ve son olarak yavaşça cevizi ilave edip pişirme kağıdı ile kapladığımız kalıbımıza döküyoruz.
160 dereceye ayarladığım fırınımda 1o veye 15 dakika arası pişiriyorum ..üzeri çatlayınca hemen fırınımı kapatıyorum ...çünkü içinin hafif ıslak olmasını istiyorum..burada dikkat edilmesi gereken herkesin kendi fırınında pişirdiği kek derecesi,Çünkü ben bütün keklerimi 160 derece turboda pişiriyorum
Brownimiz fırından çıktı şimdi yanına mis gibi bir kahve veya çay ama olmazsa olmazı bir dost.Dostla paylaşılan anlar gerisi gerçekten bahane bütün malzemeleri mutfak tezgahıma hazırladığımda ve pişirirken hepsini ve bütün anıları hızla gözümün önünden geçiriyorum ...Ve bundan dolayıdırki o dilimler kendiliğinden çoğalır ve hep birlikte paylaşırız ...


Tanrı bizi sağlık mutluluk huzur bolluk bereket ve
sevgi ile bereketlendirsin ...