27 Aralık 2010 Pazartesi

YILBAŞI HİNDİSİ VE İÇ PİLAV...

  Bir yıl daha bitiyor,ve her sene bu günlerde şöyle arkama yaslanır ,günlüğüme gözgezdiririm
yaşanan yılları düşünürüm, hepsi gözümün önünden bir film şeridi gibi geçer ....bazılarında hüzünlenirken ,
kimileride yüzümü tebessüm kaplatır....hüzün ve tebessüm  sonunda ,yaşadıklarım herşeye çok teşekkür ederim.Yeni yıl yeni başlangıçlar yeni ümitler herşey sanki yeni gibi gelir ,hayaller ümitler ....Cümlelerimiz hep aynıdır "BU YIL HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK" bence daima çok güzeloluyor ..sevgili dostum
SİLVİA  can dost güzel insan, kulakları çınlasın .Benim çok sık sık kullandığım bir cümledir "HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK" o da bana öyle değilmi canım bekliyoruz der ...GÜZEL, İYİ bu kelimeler  konuşurken yazarken düşünürken ne kadarda insanı mutlu eder...
yeni yıla girerken her yer ışıl ışıldır caddeler sokaklar vitrinler ve hep birşeyleri kaçırmamak dolu dolu yaşamak isteriz ..yoksa birşeyler eksik kalacak gibi gelir .İSTANBUL  umun her köşesini yaşamak isterim
beyoğlu kapalıçarşı  fatih nişantaşı boğazın güzellikleri ve orada  oturup sessizce onlarla konuşurken anılarımın herbiri sanki bana cevap verir...
Ardından büyük bir keyifle hazırlıklara başlarım .
hindimizin malzemeleri :
5 kg hindi
10 adet orta boy soğan
10 adet orta boy havuç
5 bardak su
1 çorba kaşığı tuz
 hazırlanışı : hindimizi tütsüleyip iyice yıkadıktan sonra bol suda biraz bekletiyor ve tekrar iyice yıkıyoruz.Ve bol tuzla içini dışını iyice ovuyoruz .Tenceremize aldığımız hindimize suyumuzu tuzumuzu soğanımızı ve havucumuzu ilave edip kapağını kapatıp biraz kaynatıyoruz ,beş dakika kadar .tenceremizi fırınımıza yerleştirip 175 derece de birbuçuksaat pişiriyoruz her yarım saatte bir kapağını açıp kaşıkla üzerine tenceredeki sudan gezdiriyoruz .Ve tencereyi fırndan alıyoruz .Hindimizi dikkatlice pişirme kağıdı serdiğimiz fırın tepsisinin üzerine bırakıyoruz .yanlarına soğanımızı havuçlarımızı ve üzerine desuyumuzu gezdirip ikibuçuk saat pişirmeye bırakıyoruz .yine her yarım saatte bir üzerine suyumuzu gezdiriyoruz .iki saatin sonunda hazırladığımız iç pilavı hindimizin içine dolduruyoruz .ve kahverengi renk alıncaya kadar yarım saat daha pişiriyoruz.ve hindimizin yanına   daha önce fırınımızda pişirdiğimiz kestanelerimizi yerleştiriyor ve kırmızı kurdele ile süslüyoruz.

iç pilavımızın malzemeleri:
                                        3 su bardağı pirinç
                                        1 çay bardağı zeytinyağı
                                        1 küçük soğan
                                         2 çorba kaşığı dolma fıstığı
                                         2 çorba kaşığı badem
                                         2 çorba kaşığı dolusu kuş üzümü
                                         1 çay kaşığı tarçın
                                         1 çay kaşığı karabiber
                                         1 çay kaşığı yenibahar
                                          hindimizin ciğeri
                                          2 tatlı kaşığı tuz
                                          1 tatlı kaşığı toz şeker
                                          5 bardak hindimizin suyundan
pirincimizi bol tuzlu kaynar suda 1 saat bekletiyoruz ufak bir kapta yağımızın yarısı ile bademlerimizi ve fıstıklarımızı kavuruyoruz ,soğanımızı da ilave edip kavurmaya devam ediyoruz ,minik minik doğradığımız ciğerlerimizide ilave edip biraz kavurduktan sonra ocağımızı kapatıyoruz pirinçlerimizi iyice yıkadıktan sonra
süzdürüp yağımızın diğer yarısı ile .kavuruyoruz iyice kavurduktan sonra (tel tel olacak )üzerine diğer malzememizi suyumuzu   tuzumuzu şekerimizi ilave edip önce harlı sonra kısık ateşe pişirmeye bırakıyoruz .

BİRDENBİRE

Herşey birdenbire oldu
Birdenbire vurdu günışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu ;
Mavi birdenbire
Herşey birdenbire oldu
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan
Filiz birdenbire oldu ,tomurcuk birdenbire .
Yemiş birdenbire oldu
Birdenbire
Birdenbire
Herşey birdenbire oldu .
Kız birdenbire ,oğlan birdenbire
Yollar ,kırlar,kediler,insanlar
Aşk birdenbire oldu
Sevinç birdenbire .
                  ******
Ve birdenbire
Yıl 2011 oldu
Darısı 2012 in başına

DÜNYAMIZ VE ÜLKEMİZ İÇİN BARIŞ DOLU SAĞLIK DOLU MUTLULUK DOLU ŞANS DOLU HUZUR DOLU BOLLUK DOLU HOŞGÖRÜNÜN SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLDUĞU SEVGİ DOLU BİR YIL DİLİYORUM .....







                        

14 Aralık 2010 Salı

AŞURE...BOLLUK VE BEREKETİN PAYLAŞIMI....

Kurban bayramından sonra gelen Muharrem "Aşure Ayı " olarak kabul edilirken Muharrem'in onuncu günü
ise Aşure Günü olarak kutlanır .
İnanışa göre büyük tufanda Nuh Peygamber ve yanındakiler gemiden Muharremin onunda çıkmışlar .Tufan sona erip Nuh'un gemisi karaya oturduğunda ,gemidekiler şükretmek için bir kutlama yapmak isterler .
Geminin yiyecek ambarlarında ne bulurlarsa bir araya getirerek bir çorba pişirirler ve ortaya aşure çıkar.
Eski istanbul evlerinde en az yedi cins erzakla pişermiş aşure ....

Aylin Tan ın 29 Şubat 2004 te Cumhuriyet gazetesinde yazdığına göre ,bazılarıda 40 çeşit malzeme
koyuyormuş aşureye ...40' ı tamamlayamayanlar için şöyle bir kolaylık sağlanmış 'kırkı tamamlayamayan bir
kaşık bal koysun .Nasıl olsa onlar kırk tür çiçeğin nektarını almıştır '.

Malzemelerimiz :2 kilo buğday
                         2 su bardağı pirinç
                         2kilo incir
                         2 kilo kuru üzüm
                         2 kilo kuru kayısı
                         2 kilo nohut
                         2 kilo fasulye
                         1 paket nişasta
                         5 kg şeker
                         4 fincan gülsuyu
                         3 paket vanilya
                         2 kg süt
                         6adet portakalın rendesi ve suyu
                         2 adet limonun suyu ve rendesi
                         bir tutam tuz
                         bir tatlı kaşığı bal

Üzerini süslemek için :tarçın
                                 hindistancevizi
                                 çekilmiş ceviz ( ağıza gelicek şekilde)
                                 çekilmiş fındık
                                 dolma fıstığı
                                 kuş üzümü
                                 nar
(Bu malzemenin yarısı veya dörtte biri kadar yapabilirsiniz )bu benim hazırladığım aşurenin malzemeleri.....

İki akşam önceden kuru fasulye ve nohutu ayrı ayrı kaplarda ılık tuzlu suda ıslatıyoruz.Ve ertesi gün
ıslattığımız kurufasulye ve nohutlarımızı iyice yıkadıktan sonra ayrı ayrı tencerelerde haşlıyoruz .(.ben haşladığım suları dökmüyorum .ve aşuremizi pişirirken o suların hepsini kullanıyorum)
fasulye ve nohutumuzu ayı ayrı süzüp cam kaselerimizde bekletiyoruz.şimdi sabırla ve keyifle huzurla
nohutlarımızın kabuklarını ayıklamaya başlıyoruz ...kabukları nohuttan ayırma işlemini yaparken müziğimi
açıyor ve mutlulukla büyük bir titizlikle bitiriyorum .şimdi fasulyelerimiz ve nohutlarımız hazır sıra
buğdayımızı hazırlamaya geldi .Buğdayımızı iyice yıkadıktan sonra üzerini geçecek kadar su ilave edip
kaynamaya alıyoruz .biraz kaynattıktan sonra bu suyu döküp buğdayları süzgeçte iyice yıkıyoruz .çünkü o ilk çıkan kara suyunu almak istiyoruz .iyice yıkadığımız ve süzdürdüğümüz buğdaylarımızı tencereye alıp
üzerini altı parmak geçecek kadar su ilave ediyor ve ağır ateşte yaım saat kaynatıyoruz.pirincimizi iyice
yıkadıktan sonra süzdürüp buğdayımıza ilave ediyoruz.Kapağını kapatıp sabaha kadar bekletiyoruz .
Sabahleyin malzememizin iyice şiştiğini görüyoruz .Buğdayın üzerini dört parmak geçecek kadar su ilave
edip ağır ateşte karıştırarak kaynamaya bırakıyoruz .ve yavaş yavaş ayırdığımız nohut ve fasulye suyumuzuda
tenceremize bırakıyoruz .kaynayınca nohut ve fasulyemizide ilave ediyoruz.kaynamaya başladıkça
sırasıyla tuzumuzu portakal rendemizi portakal suyumuzu sütümüzü ilave ediyoruz .Aşuremiz kaynarken
diğer tarafta üzüm,incir ve kayısıyı sıcak suda bekletiyoruz  ve bu bekleme, sularını iki üç kere değiştirek oluyor .yumuşayan yemişlerimizi iyice nazikçe süzgeçte yıkıyor ve süzülmeye bırakıyoruz .İyice
süzülünce kayısı ve incirlerimizi ufak ufak kesiyoruz nişastayı su ile iyice ezip kaynamakta olan aşuremize ilave ediyoruz,sırasıyla önce üzümümüzü ,beş on dakika kaynattıtan sonra kayısıyı ilave ediyoruz .İyice koyulaşan
aşureye vanilya gülsuyu ve bal şekerimizi koyuyoruz.On dakika daha kaynatıp incirimizi ilave ediyor ,kararmaması için yavaşça karıştırıyoruz .
ve bir taşım kaynattıktan sonra ocağımızı kapatıp ,yarım saat kadar demlenmeye bırakıyoruz ....
Aşuremizin lezzetli olması için yavaş ateşte uzun uzun kaynatılması gerekir .
Aşuremiz demlendikten sonra kaselerimize paylaştırıyoruz. ve süslemeye başlıyoruz ...
süslemek için malzemelerimizi hazırlamış ve ayrı ayrı kaplara koymuştuk .
Sırasıyla önce tarçın sonra hindistan cevizi ,çektiğimiz fındık ve cevizi serpiştiriyor en üstüne de dolma fıstığı
kuş üzüm ve nar ile süslüyoruz .Süsleme işlemini  ben çok güzel bir tabloya benzetiyorum .

Benim için en güzel an.: tepsilerimizin  üzerine örtülerimizi seriyor ve aşure kaselerimizi yerleştiriyoruz .
Komşularımdan başlayarak köşede duran  çiçekçi ve bütün esnafa ,eşime dostuma dağıtıyorum.

BUGÜN AŞURE GÜNÜ BİR BAYRAM GÜNÜ SEVDİKLERİMİZLE EVİMİZDE HEP BİRLİKTE OLUP KUTLAYABİLİRİZ ..SEVGİYİ SABRI HOŞGÖRÜYÜ VE PAYLAŞIMI HİSSEDEREK .HER ZAMAN SÖYLÜYORUM HEPSİ BAHANE ÖZÜNÜ HİSSETTİĞİMİZ HER ŞEYİN ÇOK DAHA MÜKEMMEL OLACAĞINA İNANIYORUM ..
HEPİMİZE AFİYET OLSUN ....




                                                 
          
                

8 Aralık 2010 Çarşamba

ŞAMBABA KURABİYESİ

Yaşasın kurabiye şenlikleri başlıyor ...ufak ufak hazırlanmış değişik kurabiyeler adeta evi süslüyor ...kurabiye kavanozu boşalmaya başlayınca hemen yenisini yapmalıyım diyorum ....kahvenin yanındaki bir kurabiye
çayın yanındaki bir kurabiye nasılda bize arkadaşlık ederler o birbirinden farklı tatlarıyla .....
bu gün hazırlayacağımız kurabiye eski tadlardan....
malzemelerimiz :1 su bardağı toz şeker
                        2 adet yumurta ( 1 adet yumurtanın akı üzerine sürmek için ayrılacak )
                     125 gr tereyağı oda sıcaklığında
                        2 çorba kaşığı yoğurt
                        2 adet portakal kabuğu rendesi
                        4 su  bardağı un
                         1 paket kabartma tozu
                          üzerine sürmek için 2 kaşık toz şeker

hazırlanışı : bir cam kasede toz şeker ve yumurtayı iyice çırpıyoruz .ufak parçalara kestiğimiz tereyağı
yoğurt ve rendelenmiş portakal kabuğunu ilave edip çırpmaya devam ediyoruz .un ve kabartma tozunu eleyerek malzememize yavaş yavaş yediriyoruz (.unu daima bütün hamur işlerinde az az ekliyoruz .)
ele yapışmayacak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz üzerini bir streçle örtüp hamurumuzu biraz
dinlenmeye bırakıyoruz ..
hamurumuzdan ufak ceviz büyüklüğünde yuvarlak kurabiyeler hazırlıyoruz önce yumurta akına ve sonra
toz şekere buluyor pişirme kağıdı serdiğimiz fırın tepsisine bırakıyoz .
önceden ısıtılmış 170 derece fırında hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz ...
ısıda dikkat etmemiz gereken hepimizin kendi fırınının ayarı....

aman aman sakın kurabiyeleri fırında unutmayalım hemen renkleri koyulaşır ...
fırından çıkardığımız  kurabiyelerimizi soğuduktan sonra servis tabağımıza  yerleştiriyoruz ....ve daha sonrada
saklamak üzere kavanozlara ....
aloooo eğer senin içinde uygunsa şu anda fırından çıkan mis gibi portakal kokulu kurabiyelerimle bir kahve keyfi yapabilirmiyiz dediğinizi duyar gibiyim....

TABİİKİ  KAHVEDE KURABİYEDE HEPSİ BAHANE EN GÜZELİ ANI PAYLAŞTIĞIMIZ GÜZEL.İNSANLAR..
NEŞE İÇİNDE HEPİMİZE AFİYET OLSUN.....


                   

TARHANA ÇORBASI

Bu gün canım sıcacık bir tarhana çorbası istiyor....hemen yapılan bir çorba ...
gelin hep birlikte çorbamızı pişirmeye başlayaılm ..

malzemeler : 1 adet kırmızı biber
                    1 adet küçük soğan
                    3 adet domates
                    1 çorba kaşığı dolusu domates salçası
                    2 kaşık dolusu un
                    2 kaşık dolusu yoğurt
                    1 diş sarımsak
                    birkaç sap dereotu,maydanoz,ve nane
                    karabiber    (baharatların miktarını arzumuza göre ayarlıyoruz )
                    kuru nane
                    kırmızı pul biber
                    sızma yağı (arzuya göre yarı tereyağ yarı sızma yağ olabilir)
                    su
                    tuz
                    arzuya göre çok az kekik
hazırlanışı: kırmızı biberimizi robotta çekiyoruz .unumuzu .,yoğurdumuzu ,rendelediğimz soğanımızı  ve domateslerimizi de ilave edip iyice çekiyoruz .bu malzememizi tenceremize alıyoruz .
çorbamıza ilave edeceğimiz su çok önemli....
1) kemik suyu ...kasaptan aldığımız dana kemiğimizi içine çeşitli sebzeler ilave ederek iyice kaynatıyoruz ve rondoda çekip tel süzgeçten geçiriyoruz, suyumuzu bir kavanoz içerisinde difrizde saklıyoruz ...

2) suyumuzu sadece sebze ile aynı şekilde hazırlayıp saklayabiliriz ...

3) karnıbahar ve börülceyi haşladığım suları mutlaka saklarım bu sular tarhanaya çok yakışıyor ve sızma
zeytinyağınıda ilave ettikmi harika oluyor ...ege yöresinden harika bir tad ...

Bugünkü tarhana çorbama karnabahar suyunu ekleyeceğim.çorbamıza yağımızı ve baharatlarımızı ilave ettikten sonra kısık ateşte devamlı karıştırarak kaynamaya bırakıyoruz ...yavaş yavaş her baharatın kokusunu almaya başlıyorum ..ve çorbamız servise hazır ...yanında masamıza getirdiğimiz minik bir tabakta duran yeşil zeytin  ve çok az zeytinyağında biraz döndürdüğümüz minik ekmek lokmalarımız....

HEPİMİZE AFİYET OLSUN SOFRALARIMIZ MUTLULUKLA BEREKETLENSİN........

6 Aralık 2010 Pazartesi

FIRINDA BAHARATLI PATATES EŞLİĞİNDE IZGARA KÖFTE....

Bu hafta sonu benim için çok özeldi...Bana ikinci kez anneliği tattıran oğlumun doğum günüydü ....
....yıllar nasıl da çabuk geçti diye düşünüyorum ...yürümeye ,konuşmaya başladığı günler
okul günleri askerlik ve derken işleri ..sonrada kendi yuvaları olucağı günleri beklemeler .yaşam her anı doya doya yaşadığınızda muhteşem oluyor ..çünkü hızla akıp gidiyor hiçbir anın tekrarı yok...cumartesi günü gittiğim
çikolata kursundaki aldığım haz ve tanımaktan çok mutlu olduğum hoş güzel bir insan ....orada ortak çikolata
çalışmamız ...ve yolda gelirken paylaşılan anlar ....harika ..sıcacık  bir ortam .
TANRIM SANA YAPABİLDİKLERİM ADINA ÇOK TEŞEKKÜRLER...
Şimdi mutfağımıza doğru gidiyor ve yemeklerimizi hazırlamaya başlıyoruz
Izgara köftemizin malzemeleri: 500 gr dana kıyması
                                              250 gr kuzu kıyması
                                                  1 diş sarımsak
                                                   4 çorba kaşığı süt ( PINAR SÜT )
                                                    3 dilim tost ekmeği
                                                   1 adet soğan
                                                   tuz
                                                   1 çay kaşığı toz şeker
                                                   1 çay kaşığı kimyon
                                                   1 çay kaşığı toz kişniş
                                                   1 çay kaşığı karabiber

Hazırlanışı: sarımsağımızı ikiye bölüp ,tuza batırarak köftemizi hazırlayacağımız kabımızın içine iyice sürüyoruz.
ekmeklerimizi sütle ıslatıyor,soğanımızı rendeliyor kıymamızı ve diğer malzemelerimizi yoğurma kabımıza alıyoruz .biraz dinlendirdikten sonra ellerimizi zeytinyağı ile ıslatıp köfteleri şekillendiriyoruz .
pişireceğimiz günden bir gün önce hazırlayıp buzdolabında bekletebiliriz..
ve köftelerimzi pişirmeye bırakıyoruz ...daha öncede pişirdiğimiz gibi asla kısık ateş olmayacak yoksa et suyunu bırakır

Fırında baharatlı  patatesimizin malzemeleri :1 kg küçük boy patates
                                                                  1 çay kaşığı kimyon
                                                                  1 çay kaşığı toz kişniş
                                                                  1 çay kaşığı pul biber
                                                                  1 çay kaşığı karabiber
                                                                  1 çay kaşığı kekik
                                                                  tuz
                                                                  2 çay kaşığı toz şeker
                                                                  2 çorba kaşığı sıvıyağ
                                                               
Hazırlanışı : Fırın kabımızı önce pişirme kağıdı ile kaplıyoruz .
Patateslerimizi çok iyi yıkıyor ve biraz suda bekletiyoruz ,süzgeçte suyunu süzdürdükten sonra kabuklarını
soymadan elma dilimi şeklinde doğruyoruz  Bütün malzememizi karıştırarak harmanlıyor ve fırın kabımıza alıyoruz ...25 ,30 dakika arası 190 derece turbo fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz .
Yalnız burada dikkat etmemiz gereken,. dereceyi herzaman kendi fırınımıza göre ayarlamalıyız ...
Köftelerimizi ve fırından çıkardığımız patateslerimizi servis tabağımıza alıyoruz ...

İÇİNE SEVGİMİZİ KATTIĞIMIZ YEMEKLERİMİZİ PAYLAŞMAK ÜZERE SOFRAMIZA
GİDİYORUZ ...NE GÜZEL ANLARDIR ONLAR...NEREDE OLURSAK OLALIM SAĞLIK MUTLULUK HUZUR VE GÜLENYÜZLERLE OLALIM ...
EN LEZZETLİ YEMEK GÜLERYÜZLE PAYLAŞILAN YEMEKTİR
HEPİMİZE AFİYET OLSUN....


       
                                                                 
               
.
...



                            
                                      ...

2 Aralık 2010 Perşembe

HAMSİ KÖFTESİ

İçim kıpır kıpır güzel bir gün anneyle paylaşılan sabah kahvaltısı ,alışveriş ,..güzel bir dostla yaşanılan bir
öğleden sonra ,ve akşam yemeği hazırlıkları .
Bu gün için Tanrıya teşekkür ediyorum her gün olduğu gibi ...gözüme başucumda duran bir yazı ilişiyor.
ve sizlerle  paylaşmak istiyorum..PAYLAŞMAK bence yaşamın ta kendisi ..

bir Çin  tapınağının duvarında yazılanlardan bir kaç satır
"Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş;sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma.Başka türlü davranmak
açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.Ama  kimseye teslim olma .
Telaşsız ,açık ve seçik konuş .Başkalarına da kulak ver .Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları ,çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır ...."

Her gün evine ekmek getirmek için oradan oraya koşuşturan insanlar ..

Bu gün balıkçıma gittiğimde bir yandan tabladaki balıklara bakarken diğer yandan da çalışanlara baktım
herkesin ayrı bir görevi var kimi satıyor kimi balıkları temizliyor, bir yandanda balıkları anlatıyorlar şimdi
hamsinin  tam zamanı
bu mevsimde .çok lezzetli oluyor, ben bugün hamsi köftesi ve fırında hamsi pişirmek istiyorum ...
birçok çeşidini sizlerle birlikte keyifle büyük bir lezzetle pişireceğiz
malzemeler. 1/2 kg hamsi
                   1 büyük soğan
                   1 yumurta
                   1 çorba kaşığı dolma üzümü
                   1 çorba kaşığı dolma fıstığı
                   1 çay kaşığı pul biber     (arzuya göre daha fazla olabilir)
                   1 çay kaşığı karabiber
                   tuz
                   1 su bardağı dolusu ekmek ( robotta çekilmiş)
                  
Aldğımız hamsileri kılçığı ile birlikte ayıklıyoruz .önce tek tek ve sonrada bir kaç kez bol suda yıkıyoruz .
hamsileri kaynar su dolu kabın içerisinde iki üç dakika bekletip hemen çıkarıyor ve sularının süzülmesi
için süzgeçte bekletiyoruz .hiç susuz olması gerekir .bir cam kabın içerisine rendelediğimiz soğanımızı
diğer bütün malzemelerimizi ve hamsimizi ilave edip yoğuruyoruz sol avucumuzu hafif yağlayıp..yassı veya yuvarlak şekillendirdiğimiz( burada zorlanabiliriz çünkü yumuşak bir köfte oluyor dikkatlice hemen unu üzerine bırakıyoruz)
köftelerimizi hafifçe una buluyoruz ...teflon tavamız ısınınca biraz sıvı yağ ilave ediyoruz ...ve köftelerimizi usulca alıp unları yavaşça üzerinden silkeleyip tavamıza yerleştiriyoruz .usulca diyorum çünkü köftelerimiz
çok nazik kırılmasınlar ....köftelerimizi pişirdikten sonra biberlerimizi ve domateslerimizi de pişiriyor ve
servis tabağımıza alıyoruz
yemeklerimizi hazırlarken asla kendi damak tadımızı unutmayacağız ...o zaman lezzetleri bir kat daha artar.
.çabuk olmalıyım çünkü çocuklar işten geldiler ve karınları çok aç harika bir an tatlı bir koşuşturma

Dilermisiniz tam zamanıyken köftemizi hazırlayıp sevdiğimiz bir dostumuzu davet edip bu tadı birlikte
paylaşalımmı...

SAĞLIK MUTLULUK HUZUR BOLLUK VE SEVGİ DOLU SOFRALARIMIZDA HEPİMİZE AFİYET OLSUN.......

1 Aralık 2010 Çarşamba

ŞARAP SOSLU LİMONLU TAVUK ..

Bu gün 1 aralık 2010 her yıl aralık ayında geriye bıraktığımız yılları ve bu senenin geçen diğer onbir
ayını düşünürüm .Bu yaşam yolunda neler yapabildiğimi ve neler yapmak istediklerimi ..
Küçüklüğümden beri tertemiz defterlerim oldu ve onlarla yazarak resmederek tüm duygularımı paylaştım
onlar benim başucu kılavuzlarım oldu ,dostlarım oldu...
sevgili MELİH AŞIK "Açık Pencere " köşesinde mutlu bir yaşamın envanterini şöyleçıkarıyor:
Geçen yılı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuza hiç sevindinizmi ?
Hiç gün ışığıyla uyandınızmı ?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Hiçbir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız ?
Boylu   boyunca çimlere uzandığınız oldumu?
Çocukluğunuzdan kalma bir şarkıyı söyledinizmi hiç?
Kaç kez kuşlara yem attınız ?
Bir çiçeği dalındayken kokladınızmı ?
Eski dostlarınızı aradınızmı ?

Bende heryıl yeni yıla girerken bunları daha da çoğaltarak defterimle paylaşıyorum ..
Çünkü hayat geriye adım atmaz .
Güzel bir kızım var kızım diyorum çünkü o da benim kızım gibi ,çok şanslıyım güzel evlatlar ve güzel insanlar
onlar .
onlardan biride EDA bayram geldiğinde mutlulukla güzel dilekleriyle yeni yıl ağacını süslemeye başladı .
o benim EDİŞ im paylaşmayı seviyor güzel insan ,sofralar hazırlamaktan konuklarını ağırlamaktan
büyük keyif alıyor ..o daima güleryüzlü tüm öğretilerini huzurla ve mutlulukla karşılıyor .
Eşi, kızı o bizim ENDA mız ailesi ve dostları onun için çok önemli her an yardıma hazır hali ve mutfak kültürü...izlersiniz bazılarını diğerlerinden ayrı kılan nedir diye işte EDA cıkta böyle bir insan .
bugün paylaşımlarıma başlarken mutaka Eda olmalı diye düşündüm.

şimdi hep birlikte yemeğimizi pişirmeye başlıyoruz..
malzemeler. 1 bütün tavuk( keskinoğlu )
                   2 mbüyük soğan
                   1 adet limon
                   1 adet havuç
                   4 çorba kaşığı zeytinyağı
                   kekik
                   karabiber
                   pul biber
                   tuz
                  2 diş sarımsak
                  1 su bardağı şarap
hazırlanışı: tavuğumuzu iyice bolsuda yıkayıp su dolu bir cam kabın içerisinde biraz bekletiyoruz
suyu tertemiz çıkana kadar yıkayıp süzgeçte suyunun süzülmesini bekliyoruz ve bir kağıt havlu ile
yumuşak hareketlerle kuruluyoruz .limon rendesi limonsuyu pul biber karabiber kekik 2 kaşık zeytinyağı
ve tuzu bu bütün malzemeleri iyice karıştırıp tavuğumuzun içine dışına iyice yediriyoruz .
Diğer tarafta sarımsak ve  piyaz şeklinde doğradığımız soğanlarımızı  kalan iki kaşık zeytinyağımızda biraz soteliyoruz
dilimlediğimiz havuçlarımızıda yağda çok az döndürüp çok çok az tuz ilave ediyoruz .
ve üzerine malzemelerimizle harmanladığımız tavuğumuzu yerleştiriyor ve önlü arkalı bir kere malzeme ile kavuşturuyoruz limonun kalankabuğunu da
içine yerleştirdikten sonra bir bardak beyaz şarap ilave ediyor ve hemen bir kaç dakika sonra ateşin altını
söndürüyoruz .
Fırınımızı 175 derecede önceden ısıtıyoruz .
Pişirme kağıdı serdiğimiz bir fırın kabına tavuğumuzu tüm malzemelerimizle birlikte güzelce yerleştiriyoruz
üzerini de kapattıktan sonra pişirmeye bırakıyoruz
arada sırada kapağını açıp biriken suyundan üzerine döküyoruz
ve pişmesine yakın üzerini açıyoruz çünkü güzel kızarmasını istiyoruz
kızarırkende mutlaka kalan suyunu üzerine gezdiriyoruz.
kızarmış fakat bütün lezzeti içinde kurumamış bir tavuk istiyorsak özenle itina ile hazırlıyoruz ..
Tavuğumuzu servis tabağımıza dikkatlice alıyoruz .

HERŞEYİN GÜZEL OLMASINI DÜŞÜNEREK  HEPİMİZE AFİYET OLSUN ...