30 Kasım 2010 Salı

ANNECİĞİMİN IZGARA KÖFTESİ

Hep birlikte güzel bir lezzeti mutfağımızın vazgeçilmezi köftemizi hazırlamak üzere mutfağımıza
giriyoruz.Hepimiz  inanıyorumki konuşmaya başladığımızda ne yemek istersin diye sorulduğunda
köfteeeeee demişizdir.
Anneciğimin o mis gibi elleriyle hazırladığı kabarık puf puf köfteler...yemeğe doyamazdık .
pişmesini zor beklerdik .şimdi anneciğimin herşeyi kolay beğenmeyişini çok iyi anlıyorum .
işten gelip koşarak mutfağa girişini zevkle seyrederdim ..ama maalesef benim mutfağa girişim yasaktı
sadece seyretmek için girebilirdim ..fakat daha sonra mutfağa öyle bir girdimki çalışırken gecelerimi
sonrada günümün çoğunu orada geçirdim ..sanki benim dinlenme yerimdi ...sebzeler etler balıklar meyvalar
herşey benim pişirmemi bekliyordu ...unla yapılan bütün tatlar bütün lezzetler..çocukluğumdaki damak tadı ile bütünleşerek şekillendiler ...tanıdık tanımadık çok masaya konuk oldular...
köftemiz için Malzemeler : 750 gr dana kıyması
                                        250 gr kuzu pirzolasının döşü
                                        2 iri soğan (iri rendelenmiş)
                                        tuz, karabiber
                                        4 dilim ekmek  (ben daha önce robotta çekip difrizde sakladığım ekmekleri kullanıyorum)
                                         2 adet yumurta  (keskinoğlu )
                                         1 çorba kaşığı kadar zeytinyağı
                                         arzuya göre yarım demet maydanoz
                                   
Hazırlanışı:
Bütün malzemeyi cam bir kabın içersine alıyor ve iyice yoğuruyoruz ,büyük top halindeki malzemeyi elimize
alıp bir kaç kere yukarıdan kabımıza atıyor ve dinlenmeye bırakıyoruz ....20 dakika sonra ellerimizi yağ ile
ıslatıp şekillendiriyoruz...
demir tava veya kalın teflon tavamıza çok az yağ ilave edip  harlı ateşte pişiriyoruz ...eğer ateş kısık olursa köfteler suyunu verir ve lezzet kaybolur.diğer tarafta domateslerimizi dörde bölüyor ve biberlerimizi hazırladıktan sonra
köftelerin pişirilmesi bitince tavamızda onları da pişiriyor ve servis tabağımıza aldığımız köftelerin yanına yerleştiriyoruz.
yemek yapmaya başlarken önce iyi malzeme almaya dikkat ediyoruz.(Kasabımıza makinenin içindeki kıymayı
boşaltıp eti öyle çekmesini söylüyoruz ..)

SAĞLIKLI LEZİZ HOŞGÖRÜLÜ BOL SOHBETLİ SOFRALARIMIZDA HEPİMİZE AFİYET OLSUN....

29 Kasım 2010 Pazartesi

PORTAKALLI ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ ....

GÜNAYDINNNNNNNNN
Bugün sizlerle tam mevsimi olan kerevizi değişik şekilde pişirmek istiyorum ...

Malzemeler: 4 adet kereviz
                    1 adet soğan
                    1 adet portakal
                    1 limon
                    1 çay bardağı sızma zeytinyağı
                    1 adet havuç
                    biraz kereviz yaprakları
                    tuz
                    2 adet kesme şeker
          
Hazırlanışı: kerevizlerimizi ayıkladıktan sonra kalın elma dilimi şeklinde kesip limonlu suda bekletiyoruz.
ısınan tenceremizin içine yağımızı ve havucumuzu ilave ediyoruz.(daima tenceremizi önce kısık ateşte
ısıtıyoruz).havucumuzu yağda biraz döndürdükten sonra dörde böldüğümüz soğanımızı limonlu suda
beklettiğimiz kerevizlerimizi tenceremize diziyoruz ....Portakalımızın suyunu ve rendelediğimiz kabuğunu
tuzumuzu ve şekeri ilave ettikten sonra tabağımızı üzerine kapatıyoruz .Bir çay bardağı suyumuzu ekledikten sonraönce harlı sonra kısık ateşte pişirmeye bırakıyoruz ....
Bazen yarım ayvayı elma dilimi şeklinde doğrayarak bu malzemeye ilave ediyorum .Bazı sebze ve et yemeklerinde meyvenin verdiği tad harika oluyor ....sebze ve meyvenin birlikteliği yemeğimizin tadını
bir kat daha arttırıyor..şimdi bir yandan hazırladığım bitki çayımı içerken diğer yandanda pişireceğimiz
yemeğimizin malzemelerini hazırlıyorum  ???????.

bitki çayım harika olmuş mis gibi kokusu sanki bütün evi sardı..
biraz ıhlamur ,karanfil, kabuk tarçın,dilimlenmiş bir portakal ,dilimlenmiş bir elma,dilimlenmiş bir limon
kışın evde hazırladığımız bu çayları değişik şekillerde hazırlayacağız..
Üzerine serpiştirdiğimiz nar taneleri .ile

Şimdi kestaneleri akşama pişirmek üzere hazırlamaya başlıyorum,tek tek yıkadıktan sonra su dolu cam bir kabın içerisinde bekletiyorum ..mini bir fırın kabına pişirme kağıdını yerleştiriyorum ...beklettiğim kestanelerimi
tekrar bol suda yıkayıp hafif suluca tepsiye yerleştirip 175 derece turboda pişiriyorum...
akşam yemeğinin ardından pişen kestaneler geldiğinde evin sıcaklığı bir kat daha artıyor
EV  ,
Ne kiralamakla olur ,ne satın almakla,ne yaptırmakla ...Görünmez aynaların,görünmez bir imbikten
bin yıl süzülmüş ışıklarıyla olur ...
O zaman .ne mutfak mutfak kokar ;
Her sabahı yeniden tiril tiril yaratmak;her akşamı tükenmez bir sevgiyle sevecenliğin ,güven veren gülücüklerinde yakutlaştırmak;ancak görünmez aynaların ,görünmez bir imbikten bin yıl süzülmüş ışıklarıyla
...olur...
Sevgili ÇETİN ALTAN ın köşesinde paylaştığı EV yazısından bir kaç satır...
Yıllarca evimin girişini süslüyor...

UNUTMUYORUZ HERŞEY BİZİM ELİMİZDE ...
SOFRALARIMIZ MUTLULUKLA SOHBETLE HUZURLA BEREKETLENSİN ...

27 Kasım 2010 Cumartesi

SELANİK POĞAÇASI....


GÜNAYDINNNNNNNNNN.....

yaşayabileceğimiz bu güzel güne çok teşekkürler...istanbulda birkaç gündür süren lodos poyroza döndü
camı açıp dışarıdaki havayı soludukan sonra yanıma büyük bir bardak suyumu aldım ve onu yudum yudum
içtikten sonra ...güne başlama  meditasyonumu yaptım ..sağlık mutluluk huzur şans bolluk ve sevgi içimize aksın.
bu cumartesi sabahı sizlerle sabah kahvaltısında sıcacık fırından çıkıp masamıza konuk olacak poğaçamızı
pişirmek istiyorum .

malzemeler :
içi için         :250 gr.kıyma
                       2 adet orta boy
                       bir çay kaşığı karabiber
                       tuz
hamuru için :1 yumurta    (keskinoğlu L)
                   1 su bardağı sıvı yağ
                   1 su bardağı margarin (ben sanayağı kullanıyorum çünkü onun hamurda bıraktığı koku ağır olmuyor)
                   1 su bardağı süt
                   1 tatlı kaşığı tuz
                   1 çay kaşığı toz şeker
                   1 paket kabartma tozu
                   aldığı kadar un
üstü için : yumurta sarısı ve çörek otu

hazırlanışı :soğanı çok çok az sıvıyağında kısık ateşte pişiriyor ve kıymayı ilave edip kavurduktan sonra
tuzunu ve karabiberini ekleyip soğumaya bırakıyoruz
.Şimdi hamurumuzu hazırlamaya başlıyoruz  . Büyükçe bir cam kabın  içerisinde sıvı yağımızı yumurtamızı sütümüzü margarinimizi şekerimizi tuzumuzu iyice karıştrıyoruz.elediğimiz unumuzu ve kabartma tozumuzu
yavaş yavaş malzememize yediriyoruz .Hamurumuzun kıvamı kulak memesi yumuşaklığında olacak
kesinlikle sert olmayacak
Hamurumuzu biraz dinlendirdikten sonra elimize aldığımız küçük yuvarlak hamurların ortasına içimizi koyup
D şeklinde kapatıyoruz .pişirme kağıdı serdiğimiz fırın tepsisine poğaçalarımızı yerleştirip üzerlerine
yumurta sarısını sürüp çörek otlarımızla süsleyip 175 derece fırında pişiriyoruz....

Çayımızı demlerken kahvaltmızı da hazırlamaya başlıyoruz....kısıkta çalan radyomuz çayımızın kokusu ve fırından gelen mis gibi kokular adeta ruhumu dinlendiriyor .bir yandan kızarmış ekmeğin etrafa verdiği
inanılmaz güzel bir koku .Beni alıp çocukluğuma götürüyor ,apartmanı sarardı kızarmış ekmek kokusu,
üzerine sürdüğümüz tereyağı ve evde yapılmış reçelide üzerine sürdükmü ağzımızda bıraktığı tad sıcacık
huzur dolu ..komşulukların huzurla güvenle dostluklarla olduğu yıllar .Bütün güzelliklerin bizim elimizde olduğunu unutmayalım.Sıcacık poğaçalarımızdan tabağımıza bir kaç tane koyarak komşumuzun kapısını
çalıp güleryüzle büyük bir samimiyetle içten günaydın diyerek ikram edebiliriz.
kahvaltı masaları ailenin toplandığı hoş bir vakittir .Sohbetler edilir bir bütün haftanın koşturmaları anlatılır.
Bugün harika bir gün tam sinema günü ...en son izlediğim YE SEV DUA ET çok güzel bir film ..
daha önce romanını okumuştum sinemadan çıktıktan sonra ruhunuz doyuyor ...
ben de bugün 45 yıllık lise arkadaş toplantısına gideceğim ..gideceğim yer çengelköy şimdiden içim kıpır
kıpır giderken istanbulun cumartesi trafiğini hiç düşünmeyeceğim .Hepimiz için güzel bir gün diliyorum

HER NEREDE İSEK HUZURLU OLALIM YAPABİLECEKLERİMİZ ADINA TEŞEKKÜR
EDELİM ...MUTLU NEŞELİ SAĞLIK DOLU PAYLAŞIMLARIMIZIN ARTTIĞI BİR HAFTA SONU HEPİMİZİN OLSUN.....

26 Kasım 2010 Cuma

ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ.......



YAŞASIN YAŞAMAK ....diye başlamak istiyorum ....sabah uyandığımda ilk işim camı açıp
dışardaki havayı içime çekip tüm uzuvlarım için yaradana teşekkür etmek olur...çocukluğumdan beri
her sabah güne böyle başlamak benim alışkanlığımdır ....bugün dışarıda biraz karanlık bir hava var...
o kadar güzel günlerin ardından gelen mevsimin havası ....herşey çok güzel ....günlük işlerimi bitirip
alışverişe çıkmalıyım...listemi hazırlıyor ve güzel  bir dostumla kahve keyfini paylaşıyorum....
orada yaşam üzerine yaşadıklarımız üzerine yaptığımız sohbetlerin eşliğinde marketime gelirken
bir duvarı kaplayan üzerinde en canlı renginden en soluğuna kadar olan sonbahar yapraklarını görüyorum...YAŞAM BÖYLE BİR ŞEY DİYE DÜŞÜNÜYORUM.....
içeriye girdiğimde kendimi birbirinden güzel sebzelere bakmaktan alamıyorum...harika güzel kereviz
 kuzu ıspanakları ve kıvırcık salata  bu gün almam gerekenler ......
keyifle mutlulukla yolda karşılaştığım tanıdığım güzel insanlarla minik selamlaşmalar tebessümler
kısa sohbetler ....ve evime dönüş .....
paketlerimi bırakıp müziğimi açıyor yemeklerimi pişirmeye hazırlanıyorum ....
önce zeytinyağlı kerevizle başlamak istiyorum....
C vitamini yönünden oldukça zengin olan kerevizin vücudumuza faydaları saymakla bitmez.
karaciğeri temizler
yüksek tansiyona iyi gelir
uykusuzluğu giderir
baş ağrılarını geçirir
mideyi güçlendirir
sinir yorgunluğunu engeller..

zeytnyağlı kereviz : 4 adet orta boy kereviz
                             1 adet soğan
                             2 adet limon
                             2 diş sarımsak
                             1 orta boy havuç
                             biraz yeşil yaprakları
                             2 adet şeker
                             tuz
                             1 çay bardağı sızma zeytinyağı
                             çok az kırmızı pul biber

Hazırlanışı ;kerevizlerimizi ayıklayıp kalın elma dilimi şeklinde doğruyor.....ve limonumuzu sekiz parçaya bölüp cam bir kabın içerisinde bekletiyoruz.... tenceremizi yanan ocağın üzerine oturttuktan sonra yağımızı ve sarımsağımızı ilave ediyoruz
sarımsaklar kokusunu verdikten sonra  sarımsağı yağdan çıkarıyor ve yuvarlak ince dilimler halinde
kestiğimiz havucu yağımızda biraz soteliyoruz....bir bütün soğanı dörde bölüyor hepsini karıştırdıktan sonra
limonlarla birlikte kerevizlerimizi şekerimizi tuzumuzu ilave ediyoruz ...ve bu işlem sırasında böldüğümüz
limonların suyunu kerevizlerin üzerine sıkıyor ve yeşil yapraklarını serpiştiriyoruz...üzerine tabak kapatıp çok az su ilave ediyoruz .....
aşağı yukarı bir çay bardağı kadar ...önce harlı sonra çok kısık ateşte yemeğimizi pişirmeye bırakıyoruz...
piştikten sonra kapağını hafif aralıyarak soğumasını bekliyoruz ......
bu gün değişik usülde bir zeytinyağlı kereviz pişirdik ....umarım beğeneceksiniz ...
tam mevsimi en güzel zamanı olduğu için değişik bir çok çeşidini birlikte pişireceğiz ..
bütün bunları yaparken her zaman yazdığım gibi büyük bir mutlulukla ve sevgi ile pişireceğiz ...
aksi halde malzemelere ve zamana yazık olur ....ben görüyorum hissediyorum sizlerle aynı duyguları
yaşıyoruz .......
AFİYET OLSUN ........

HADİ ARKANIZA YASLANIN ....DERİN BİR NEFES ALARAK  DOSTLARINIZDAN BİRİNİ ARAYIN ...CIVIL CIVIL EN  CANDAN SESİNİZLE ALO DEYİN....GÜLÜMSEYİN ....
MUTLULUKLARIMIZIN KALICI VE BULAŞICI OLMASINI DİLİYORUM.....

22 Kasım 2010 Pazartesi

ANNEANNEMİN AÇMA KOL BÖREĞİ......

Hepimizin bayramı karşılarken yaşadığımız heyecanı mutluluğu sevinci hep içimde hissettim ....
ve bayramın bitiminde çok mutluydum ....paylaşımlarımız ziyaretlerimiz herşey çok güzeldi ...
bayramların diğer günlere örnek olmasını düşünüyorum .....bu sıcaklığı her gün yaşayabiliriz ...
sevdiklerimize daha çok zaman ayırabiliriz ...gelin yine hep birlikte ailemizle dostlarımızla
masalarımızı paylaşalım ....onlarla yediğimiz yemeklerin tadı bir kat daha artıyor....

şimdi sizlerle canım anneanneciğimin böreğini hazırlamak istiyorum.....
sanki radyoda vardar ovası çalıyor....canım anneannemin sevdiği parça rumeli türküsü ....o da mutfakda .....
bende onu köşeden izliyorum....bu böreği sadece meleğimi izleyerek öğrendim ....
kıymalı yapılırsa yanına limonata ile yenilirdi ,eğer ıspanaklı olursa yanında yoğurt ve çay olurdu ....
bu bir şölendi ....fırından çıkmasını zor beklerdim ...
ilerleyen yıllarda aynı duyguları çocuklarımız yaşadılar ...
canım GİZEMİM aynı benim evladım kızım ve oğlum gibi yürekli iyi huylu güzel insan sevgi dolu ....
yaşam yolunun tüm güzelliklerle dolu olmasını diliyorum...anneannemin böreği ve gizemiminde yemeğe doyamadığı bir tat.....

( ben hamur açamam dediğinizi duyar gibiyim ....açabilirsiniz hemde mükemmel olur ...
kurabiye hamuru gibi olacak ....düzgün olmazsada üzülmeyin ufak parçalar halinde deneyin ...sevgiyle isteyerek yapıyorsak netice muhteşem oluyor....)

                
                      malzemeler : 1 kg un
                                            ılık su
                                             biraz sirke
                                             tuz
                                             1 su bardağı sızma
                                             yarım çay bardağı çiçekyağı
hazırlanışı:bir cam kabın içerisine unumuzu eleyip ortasını havuz gibi açıyoruz...içine sirkemizi ve tuzumuzu
ilave edip suyumuzu yavaş yavaş yedirerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde ediyoruz...
hamurumuzu biraz üzerine bir nemli bez örterek dinlendiriyoruz....
hamurumuzu ufak bezelere ayırıyoruz ....üzerlerine un serpiştirek oklavayla pasta tabağı büyüklüğünde
açıyoruz....
diğer tarafta sızma zeytinyağının içine çok az çiçek yağı ilave ediyoruz ...
bir tane hamurumuzu alarak üzerine yağımızdan iyice sürüyor .ve elimizle yavaşça incecik açıyoruz ...
hazırladığımız içten bir kaşık dolusu serpiştirerek gül şeklinde sarıyoruz ...aynı yufka böreğinde olduğu gibi...
pişirme kağıdı serdiğimiz fırın tepsisine börekleri yerleştiriyor ve üzerine yumurta sarısını sürüp çörek otunu
serpiyor.........175 derece fırında
kıymalı malzeme içi;  yarım kilo kıyma
                                4 adet soğan
                                1 çay kaşığı karabiber
                                çok çok az yağ (çünkü böreğimizi yağ ile açıyoruz)
soğanlarımızı yağımızda kısık ateşte iyice öldürüyor ve kıymamızı ilave edip biraz kavurduktan sonra
tuz ve karabiverimizi ilave ediyor ve soğumaya bırakıyoruz....

ıspanaklı mazeme içi:  1 kg.ıspanak
                                 2 adet soğan
                                 1 çay kaşığı karabiber
                                 tuz
 ıspanakları iyice yıkayıp sirkeli suda bekletiyor ve tekrar yıkıyoruz...iyice yıkadığımız ıspanaklarımızı
kurutuyoruz küçük küçük doğradığımız soğanları tuz ve karabiberi ilave ettikten sonra biraz köfte yoğurur
gibi malzemeleri birbiriyle buluşturuyoruz ....

sıcacık böreklerimiz hazır tel tel mis gibi farklı bir lezzet farklı bir tad ...
şu anda gözümün önüne annemin börek pişerken mangala sürdüğü cezveyi görür gibiyim ...yavaş yavaş
pişen kahve ,etrafa verdiği mis gibi kahve kokusu ...
anneannem kahvesini içerken ona usul usul sokulup kahvesinden isterdim o da benim meleğim hemen
ufak bir fincana boşaltır  ben de gözlerinin içine bakarak kahveyi içmeye çalışırdım ..adeta bitmesinden
korkardım ....

GİZEMİM   AFİYET OLSUN ...


SAĞLIK MUTLULUK ŞANS BOLLUK VE SEVGİ BİZİMLE OLSUN ....

15 Kasım 2010 Pazartesi

ÇİKOLATA SOSLU TAVUK GÖĞSÜ ......

Bayram öncesi hazırlık telaşının son düzenlemelerini yapmak üzere düşünüyorum ....lokumlar lokumluğa
yerleştiriliyor ....şekerliklere çikolatalar konuyor....masa örtümü kullanacağım servis tabaklarını ...bardakları likör kadehlerini servis takımlarını kahve fincanlarını peçeteleri tek tek gözden geçiriyorum 

...çünkü bu koşturmanın sonunda kapıdan giren tüm dostlarımı güler yüzle sevgi dolu karşılamak istiyorum ...
çok güzel hazırlanabiliriz ama sevgimizi  vermezsek bütün bu güzel hazırlıklar sadece boş bir an olarak kalır....en güzel ikram insanın karşısındakine canıyürekten verdiği sevgidir sıcacık bir gülümsemedir ....

gelin bu bayram hep birlikte tüm kırgınlıkları yaşanmışlıkları unutup elele verip bir sevgi çemberi oluşturalım
evren sadece sevgi ile dolsun... .

                                              şimdi sütlü tatlımızı yapmaya hazırlanıyoruz


                                              malzemeler: 1 kg.süt
                                                                 2 kahve fincanı un
                                                                 125 gr.yağ
                                                                  1 paket vanilya
                                                                 1 bardak şeker
                                                         
                                            çikolata sos için : 80 gr.bitter çikolata
                                                                       80 gr krema

                                            hazırlanışı: yağımızı eritiyor ve unu ilave edip un kokusu geçinceye kadar
                                            birkaç dakika kısık ateşte kavuruyoruz.....
                                            sütü yavaş yavaş çırparak ilave ediyoruz (topaklanmaması için )
                                            vanilyayı ve şekeride ekleyip devamlı karıştırarak muhallebi kıvamına
                                            gelinceye kadar pişiriyoruz .
                                            ocaktan aldığımız sıcak tatlımızı robotta on ,onbeş dakika adeta
                                            unuturcasına çırpıyoruz ..

kurdelelerle süslediğimiz minik bardaklarımıza boşaltıyoruz....
                                                           .kremamızı bir kabın içinde kaynattıktan  sonra içine küçük parçalar
                                                            haline getirdiğimiz çikolataları ilave edip .iyice karıştırıyoruz ....
                                                          (  pürüzsüz bir sos olmalı)
bu sosumuzu soğuyan tatlımızın üzerine döküyoruz ...

şık bir tepsiye yerleştirdiğimiz tatlılarımızı seyrederken ..çocukluğuma gidiyor ....ve kapalıçarşıdaki
çukurmuhallebiciyi düşünüyorum ....anneciğim bizi sık sık oraya götürürdü ....inanılmaz güzel lezzette tatlar ve sanki şimdi oradayım garsonların güleryüzle merdivenleri inip çıkarak servislerini görür gibiyim ....bir yandan
tatlımı yerken bir yandan da hayran hayran etrafıma bakardım


DÜNYAMIZA ÜLKEMİZE BARIŞ HUZUR MUTLULUK DİLİYORUM ..
KURBAN BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN DOSTLUK SEVGİ BOLLUK İÇİNDE GEÇSİN ......IŞIKLAR İÇİNDE KALALIM ....MELEKLER BİZİ KORUSUN ....

14 Kasım 2010 Pazar

Zeytinyağlı Barbunya . Zeytinyağlı Çalı Fasulyesi

güzel pırıl pırıl güneşli istanbul dan merhaba ..sanki o da bayramı kucaklarcasına neşe dolu cıvıl cıvıl ...
güzel şehir asil şehir her haliyle bir başka güzel ...insanlar koşturuyor inanılmaz mutlu bir telaş kimileri tatil
için yollarda kimileri evinde hazırlığın tatlı telaşı ...hepsinde bir mutluluk var...

bizde şimdi hep birlikte zeytinyağlı barbunyamızı pişiriyoruz ...

                Malzemeler : 1 kg .barbunya
                                    1 büyük çay bardağı zeytinyağı
                                    1 adet soğan
                                    1 diş sarımsak (arzuya göre 2 diş olabilir)
                                     2 adet domates
                                     1 tatlı kaşığı domates salçası  
                                     1 tatlı kaşığı biber salçası
                                    1 adet kırmızı biber( fazla büyük olmayacak)
                                    2 tatlı kaşığı toz şeker
                                     1,5 tatlı kaşığı tuz ( arzuya göre)
                                     ( şeker ve tuz kişilerin damak tadına uygun olmalı bu ölçülerle oynanabilir,
                                      bazen sebzelerin içindeki tad ve tuz yeterli olabiliyor)
                                 
                                    
              Hazırlanışı: önceden ayıklayıp iyice yıkadığımız barbunyalarımızı biraz  haşlıyoruz sadece
                              kara suyunu atmak için...
                              barbunyalarımız haşlanırken soğanımızı sarımsağımızı zeytinyağımızda kavuruyoruz
                              biberleri ilave ediyoruz biberlerle birlikte biraz daha pişirmeye devam ediyoruz
                             ve son olarak domateslerimizi ekliyoruz ..
                             haşlanan barbunyalarımızı tel süzgece alıp soğuk su ile yıkıyoruz ....
                             iyice süzdürdükten sonra hazırladığımız malzeme ile karıştırıyor tuz ve şekerini ilave
                             ediyoruz ...
                             üzerini örtecek kadar sıcak su ilave ediyor ve pişirmeye bırakıyoruz ..
                           (  önce harlı olan ateşimizi sonra kısağa alıyoruz...).

zeytinyağlı barbunyamız pişerken şimdi çalı fasulyemizin hazırlığına başlıyoruz....
                          
                            Malzemeler: 1 kg fasulye
                                               1 çay bardağı zeytinyağı
                                               1 adet soğan
                                               2 adet domates
                                               1 diş sarımsak
                                               2 tatlı kaşığı toz şeker
                                               1,5 tatlı kaşığı tuz
                                               1 çay bardağı su
                           Hazırlanışı :    fasulyelerimizi güzelce yıkıyor ve kenarlarını ayıklıyoruz .büyükçe bir cam  kabın içerisinde bütün malzemeleri iyice karıştırıp fasulyeleri ilave ediyor ve tekrar iyice harmanlıyoruz...
tenceremize muntazamca diziyoruz ...üzerine tabağımızı kapatıp suyunu ilave ediyor pişirmeye bırakıyoruz
(ateşimiz daima önceden harlı sonra kısık .....kısık ateşte pişen yemeğin tadına doyum olmaz bütün malzeme
birbiriyle buluşunca mutluluk lezzete dönüşür )

yemeklerimiz pişip soğuduktan sonra servis tabaklarımıza alıyoruz....barbunyamızın üzerini maydanoz buketi
ile fasulyemizin üzerinide domates kabuğundan  hazıladığımız gül ile süslüyoruz ......
tatlımız ,zeytinyağlı dolmamız ,fasulyemiz ,barbunyamız hazır ...


market alışverişi,.yapılan alışverişlerin yerleştirilmesi ...evde yapılan temizlikler pişirilen yemekler
içim kıpır kıpır bayramın gelmesini bekliyor onu en güzel nasıl karşılayabilirim diye düşünüyorum ...
hissediyorum sizlerde nerede olursanız olun yürekleriniz aynı hislerle dolu sevgi dolu mutluluk dolu ....
şimdi bunları yazarken ağzıma aldığım lokumun tadını çıkarmaya çalışırken o beni aldı ve
çocukluğuma götürdü ...iki bisküvit in arasında yediğimiz lokumlar tadına doyum olmazdı .....

SAĞLIK MUTLULUK HUZUR BOLLUK VE SEVGİ İLE KALALIM ..
                                                 

                  
                           .
                              
    

12 Kasım 2010 Cuma

ZEYTİNYAĞLI DOLMA.....


Acaba birlikte dolmamımızı pişirmek için uygun bir zamanmı ....evet dediğinizi duyar gibiyim ....
radyodan gelen nağmeler le mutlulukla sevgi ile hazırlayacağımız dolmanın kokuları şimdiden burnuma gelmeye başladı ..
genelde yapraklarım teyzemin o mis gibi elleri ile yazın bahçeden koparıp hazırladığı yapraklar oluyor ...
dışarıdan almam gerekirse kadıköy çarşısında köylülerden alıyorum ...damarsız gibi yumuşacık yapraklar
yazın alınıp saklanan yapraklar hem çok güzel oluyor hemde kışın hazırca elimize geliyor ...
teyzeciğim sana çok teşekkür ediyorum....sağlıklı uzun ömürlerin olsun canım ....
               
                malzemeler:   yarım kilo yaprak veya 750 gr.
                                      3 su bardağı pirinç
                                     100 gr.dolma fıstığı
                                     100 gr.kuş üzümü
                                       6 tatlı kaşığı şeker (arzuya göre)
                                       2 tatlı kaşığı tuz (tuz ayarı kişilere göre değişebilir)
                                       2 yemek kaşığı dolusu nane
                                       2 su bardağı zeytin yağı
                                       1 tatlı kaşığı dolusu tarçın (ben tarçın tadını çok seviyorum)
                                       1 tatlı kaşığı yenibahar
                                       1/2 tatlı kaşığı karabiber (arzuya göre 1 tatlı kaşığı olabilir)
                                       yarım demet maydanoz
                                       yarım demet taze nane
                                       arzuya göre dereotu
                                       3 bardak sıcak su
hazırlanışı:  kuş üzümleri yıkanıp biraz suda bekletilir ...tel süzgeçten geçirilip süzülmeye bırakılır...
                   ben soğanları tek tek rondoda çekiyorum ,tek tek çünkü fazla soğan çekilirse su gibi oluyor
                   halbuki biz minik parçalar halinde istiyoruz ...
                   zeytinyağında fıstıkları biraz pembeleştirince soğanları ilave ediyoruz ve kısık ateşte iyice
                   kavuruyoruz telaş yok usul usul zamanı çok iyi kullanıyoruz sakin sakin ....arada radyodan gelen
                   müziğimize de eşlik ediyoruz ...pirinçlerimizi ilave edip renk değişene kadar kavurmaya devam
                   ediyoruz ....tuzunu ,şekerini,sıcak suyunu ekleyip tencerenin kapağını kapatıyoruz....
                   önce harlı sonra kısık ateşte suyunu çekene kadar pişiriyoruz....
                   hemen kapağını açıyoruz çünkü tane tane olmasını istiyoruz yapraklarla birliktede pişince
                   de istediğimiz kıvamı elde ediyoruz...ve .kuş üzümü ile diğer malzemeleri ilave edip malzemeleri
                   hafifçe birbirine karıştırıyoruz..
                  
yaprakların hazırlanışı:
  
                   dışarıdan salamura yaprak almış isek (tokat yaprağı) bir gün önceden tek tek yıkadığımız
                   yaprakları bir gece suda bekletip kaynamakta olan suyun içinde üç beş dakika haşlıyor
                   ve suyunun süzülmesi için bekletiyoruz .....           
                   sararken yaprakların kalın damarları varsa onları çıkartıyoruz ....
                   tenceremizin dibini yapraklarla döşeyip sardığımız dolmaları yerleştiriyoruz üzerine yağ ve
                   limon suyunu gezdiriyoruz ...bir tabak kapatıp 3 bardak suyumuzuda ilave ettikten sonra
                   pişirmeye bırakıyoruz.....önce harlı ateş ve kaynadıktan sonra en kısık ateşte pişiriyoruz dolmalarımızın parlak olması için soğuyuncaya kadar kapağımızı aralık tutuyoruz ....

ve şimdi muhteşem an ,soğuyan dolmalarımızı  servis tabağımıza büyük bir titizlikle adeta bir tablo gibi diziyoruz aralarına daha önceden incecik dilimlediğimiz limonları yerleştiriyor ve maydanoz buketi ile süslüyoruz ....

şimdi nefis bir türk kahvesini hakettik galiba ..geçen gün eminonünde kurukahveci mehmet efendiden aldığım kahvemizi ocağa koyuyorum....tepsimizde kahvemiz ,minik bardaklarda suyumuz, küçücük bir çiçeğimiz ,
bu çiçek muhtemelen benim dalından düşmek üzere olan açelyam...ve lokumumuz .birde bu anı paylaşacak gerçek içten bir dost ile birlikteysek biz gerçekten yaşıyoruz o zaman ......

SAĞLIK SEVGİ VE BOLLUKLA KALALIM ...

aman aman yemeklere dokunmuyoruz çünkü bunlar bizim bayram hazırlıklarımız ...

                    
          

11 Kasım 2010 Perşembe

BAYRAM MENÜSÜ......

Bayram yaklaştıkça içimi saran mutluluğu düşünüyorum .....inanın çocukluğumdan farklı değil tek fark kaybettiklerimiz ama inanıyorumki onlar bizi seyrediyorlar ve her an bizimle birlikteler ....öncesi hazırlıklar ,ilk
gün bizde yenilen yemekler çünkü anneannem ailenin büyüğü olduğu için bize gelinirdi ....erkeklere mendil çorap bayanlara mendil verilirdi ....ben bayramlarda mendil vermek için alşverişe çıktığımda kenarları dantelli mendilleri sorunca hayretle bakıp sadece kravat ile takılan yaka mendillerimiz var dediler....
tabiiki çağımız farklı ..bunu biliyorum ve de mutlaka böyle olmalı ama gelenek ve göreneklerimizi unutmadan yaşadığımızda daha mutlu bir toplum olacağımıza inanıyorum....hep keşkelerle geçen zamanlar ....eskiyi konuşmak hasretle yad etmek, ama bugünü yaşatmak için hiç bir gayret sarfetmemek...yaşarken birbirimize sımsıkı sarılalım olabildiğince paylaşımlarımızı arttıralım ki yaşamın tadını alabilelim

şimdi sizinle bayram menüsünü paylaşmak istiyorum ..
                                                                                zeytinyağlı yaprak dolması
                                                                                zeytinyağlı barbunya
                                                                                çalı fasulyesi
                                                                                kıymalı ve ıspanaklı kol böreği
                                                                                kuzu eti kavurma
                                                                                revani
                                                                                çikolatalı pasta
                                                                                minik bardaklarda sütlü tatlı

mutlu bir telaşla hacıbekir e gidip lokumları alıyorum çocuklar için renkli şekerler
ve yazın hazırladığım vişne likörünün yanına minik çikolatalar ...


özel günler de dini bayramlarda yapılan bu koşturmalar beni inanılmaz mutlu kılıyor ...sadece yapabildiklerimle mutlu oluyorum ....
bayram yemeklerini birlikte mutlulukla hazırlayacağımıza inanıyorum ....

HER ANIMIZIN BAYRAM TADINDA GEÇMESİNİ DİLİYORUM.......
                                                                              

LİMONATA....

malzemeler 6 adet limon
                  1 portakal
                  1 subardağı şeker
                  nane

hazırlanışı: 4 adet limonun ve 1 adet portakalın suyunu sıkıyoruz ve diğer 2 limonumuzu dörde bölüp
                çekirdeklerini çıkarıyoruz nane yaprakları şeker ve biraz su ile blenderimize veriyoruz ...
                 ve daha sonra bu malzemeyi tel süzgeçten geçiriyoruz ...fakat hiçbir posayı atmıyoruz
                gerekirse biraz su ile posayı süzgeçten geçiriyoruz ....koyuluğunu arzumuza göre su ilavesi ile
                ayarlıyoruz ....
                sürahimize boşaltıyoruz  ben yoğun limon tadını sevdiğim için her zaman içine limon ilave edip bir
                gece bekletiyorum....(minicik bodrum limonları varsa harika oluyor ....dostlarım gelirken bana
                mutlaka getirirler,bende onları dolabımda saklarım....)
sunumu:    bu çok önemli, hazırladık ve şimdi o anı paylaşmak istiyoruz kadehlere boşalttığımız limonatamızı
                nane yaprakları ile süslüyoruz incecik dilimlediğimiz yeşil elmamızı  bardaklarımızın
                kenarlarına yerleştiriyoruz ....

kurdelerle süslediğimiz kurabiyelerimiz ve limonatamız hazır............................................................................ bu anı dostlarımızla ailemizle paylaştığımız
zaman inanıyorumki tadı bir kat daha artıyor ...

PAYLAŞMAK AİLEMİZLE DOSTLARIMIZLA , ANI ERTELEMEMEK O ANI MUTLU KILABİLMEK
BENCE EN GÜZELİ BU
AFİYET OLSUN..HEPİMİZE....................

SAĞLIK MUTLULUK BOLLUK SEVGİ İÇİNİZE AKSIN .....
                       
MELEKLER BİZLERİ KORUSUN .....
              

10 Kasım 2010 Çarşamba

ÇİKOLATALI KURABİYE.....




Günaydınnnnnn.....yeni bir güne merhaba....mevlam neyler neylerse güzel eyler
değerli yazarımız ÖZDEMİR ASAF şöyle demiş  TÜM DÜNYAYI KUCAKLAMAK İSTEDİM KOLLARIM YETİŞMEDİ....
gelin hep birlikte YÜREĞİMİZLE KUCAKLAYALIM....aldığımız nefesten başlayarak herşeye teşekkür edelim .....
ruhumuzu sağlıkla mutlulukla huzurla sevgi ile besledik doyurduk ....şimdi yavaş yavaş minik adımlarla mutfağa gidiyoruz ...tabiiki her anın değerini bilerek .
aaaa mutfakda kimleri görüyorum ...
sevgili oğlum canım yavrum ...dün yaptığım kakaolu kekten bir dilim kesmiş işe götürüyor ...afiyet olsun canımın içi sağlık mutluluk bolluk ve sevgi ile dolsun ....o daima sevgi ile bakar candan içten o bakışı bir bütün
gün kendinizde hissedersiniz ....yollarınız açık olsun canım ...

şimdi oğlum derken kendisinin çok sevdiği yemeğe doyamadığı bir tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum ....

ÇİKOLATALI KURABİYE

bizim için adeta bir şölen hazırlanışı ,pişerken bütün evi saran mis gibi kokusu ...

MALZEMELER: 2 paket mısır nişastası
                            1 paket margarin
                            2 yumurta      (keskinoğlu)
                            1 bardak şeker
                            2 paket kabartma tozu
                            1 paket vanilya
                            1 su bardağına yakın un
                            2 paket bitter çikolata (kare olanlar )

HAZIRLANIŞI:   önce fırınımızı 190 derece turbo ayarına getiriyoruz...biz hazırlığımızı yaparken fırınımızda
                            mis gibi kurabiyelerimizi pişirmeye hazırlanıyor...
                            çikolata içimiz için, her küçük kareyi ortadan kesiyoruz ....
                            bir kapta yumurta şeker ve yağı iyice birbirine kavuşturuyoruz
                            katı malzemeleri un nişasta kabartma tozu ve vanilyayıda karıştırarak bu karışıma ilave
                            ediyoruz....(.kabartma tozu her zaman katı malzemeye ilave edilir )
                            kurabiye hamurumuzu çok nazik bir şekilde yoğuruyoruz ...yumuşak harika bir hamur
                            oluyor...eğer elimize fazla yapışıyorsa biraz un  ilave edebiliriz ....
                            hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar alarak içine çikolatalarımızı koyup
                            kapatıyoruz ......
                            fırın tepsimizin üzerine pişirme kağıdını yerleştirip üzerine aralıklarla kurabiyelerimizi
                            bırakıyoruz...ve tepsimizi fırına veriyoruz ....
                            kabarıp üzerleri çatlayınca fırını kapatıyoruz...kendi ısısı ile bir kaç dakika başbaşa
                            bırakıyoruz..ve fırından çıkarıyoruz ..
                            soğuduktan sonra servis tabağımıza yerleştiriyoruz ...arzu ederseniz tabağımızı minik
                            kurdelerle süsleyebiliriz...
                            dikkat edilmesi gereken kurabiyelerimiz yumuşak olduğu için iyice soğumasını
                            beklemeliyiz yoksa kırılabilirler ...
                           
birazdan yanına kendisine  eşlik edecek mis gibi aromasıyla limonata tarifimiz geliyor ....
harika değilmi
                        
                            YAŞAMAK GÜZEL ŞEY DOĞRUSU
                             ÜSTELİK HAVA DA GÜZELSE
                             HELE GÜCÜN KUVVETİN YERİNDEYSE
                             ELİN EKMEK TUTMUŞSA BİR DE
                             HELE TERTEMİZSE GÖNLÜN
                             HELE KAR GİBİYSE ALNIN
                             YANİ KENDİNDEN KORKMUYORSAN
                             KİMSEDEN KORKMUYORSAN DÜNYADA
                             DOSTUNA GÜVENİYORSAN
                             İYİ GÜNLER BEKLİYORSAN HELE
                             İYİ GÜNLERE İNANIYORSAN
                             ÜSTELİK HAVA DA GÜZEL SE
                             YAŞAMAK GÜZEL ŞEY
                              ÇOK GÜZEL ŞEY DOĞRUSU....
                                                                       
                                                                               MELİH CEVDET ANDAY.

ÇİKOLATALI BADEMLİ PASTA......

Dışarıda hava muhteşem ...adeta yazdan kalma bir gün ,sabah erken saatlerde karşıya geçtim ...olumlu olumsuz herşeye rağmen yaşamı kucaklıyorum ,o kucaklamaki köprüden geçerken şöyle bir kendime baktım
ruhum inanılmaz durgun dinlenmiş ...istanbul un güzellikleri ile bütünleşince muhteşem ...
yaşamın anahtarının sevgi olduğuna inanıyorum ...sevgi ile hazırlanan ve sunulan yemeğin tadına doyum olmaz ..çok şeyi çok çabuk tükettiğimize inanıyorum ...saatlerce ve bazen günlerce hazırlık yaparız fakat onun tadını çıkaramayız daha o program içerisindeyken başka bir programı düşünürüz..
Anlamsız bir telaş içinde oradan buraya giderken yaşamın özünüde kaçırıyoruz gibi geliyor bana...
örneğin bugünkü yemeğin tadını alamadan yarının yemeğini düşünmek gibi ...
gelin şimdi hep birlikte unsuz badem ile hazırlanan nefis bir bademli pasta hazırlayalım..

Önce sevdiğimiz çok hoş bir müziği beğenimiz hangisi ise farketmez benim için daima sessiz ruhumun okşayan müzik olmalı .çünkü yemek yapmayı bir orkestraya benzetiyorum ...bir enstrüman eksik olursa tadı mutlaka değişir ..o yüzden önce işe kendimle başlarım ,sakin sessiz mutlu telaşsız ...

pastamız için malzemeler:
                                     400 gr.bitter çikolata (ben ülker kare olanları kullanıyorum çünkü bu çikolatanın
                                                                        harika  bir yoğunluğu var)
                                      250 gram badem
                                           4 adet yumurta  (keskinoğlu)
                                       125 gr.tuzsuz tereyağı  (pınar)
                                        200 gr.toz şeker

üst kaplama için               
                                          80 gr.beyaz çikolata(ülker)
                                         250 ml.krema
                                              1 çorba kaşığı toz şeker
                                                  yarım tatlı kaşığı vanilya   (varsa vanilya esansı)

çikolatalı bademli pastamızın hazırlanışı....

bademlerin kabuklarını ayıkladıktan sonra hafifçe kavuruyoruz ,ve robotta çekiyoruz ,çikolatanın 
4 te biri ile birlikte bademlerin yarısını çekiyoruz tekrar kalan bademleri ilave edip diğer 4 te bir çikolata ile çekiyoruz ...çikolataların tamamını robotta 4 kerede malzeme ile buluşturuyoruz ....diğer tarafta yumurtanın
sarılarını aklarından ayırıyor.tahta kaşıkla tereyağını yumuşatıyoruz ,şekerin üçte ikisini ekleyip iyice karıştırıyoruz.....şimdi yumurta sarılarını birer birer iyice karıştırarak ekliyoruz ....badem
 çikolata karışımını yağlı karışıma iyice yediriyoruz.
yumurta aklarını kar gibi oluncaya kadar çırpıyoruz ...kalan şekeride serpip parlak bir görünüm alıncaya kadar çrpıyoruz......
hazırladığımız yumurta aklı karışımı çikolatalı karışıma ilave ediyoruz ..hafif dokunuşlarla malzemeler birbiriyle buluşuyor...


kek kalıbı...22 cm .içersine pişirme kağıdını yerleştiriyoruz

fırın sıcaklığı....150 derece (yalnız her frına göre ısılar değişebiliyor )

pasta hamurumuzu önceden hazırladığmız kalıbımıza döküyor ve düzeltiyoruz....
ortasına batırılan kürdan temiz çıkana kadar pişiriyoruz ,


şu anda pastamız fırında pişiyor mutluyuz ...

şimdi sıra da üst süslememiz var:
krema için küçük bir kaseyi buzlu suya yerleştiriyor ve kremayı iyice çırpıyoruz,şekeri ve vanilyayı
ekleyip karlanana kadar çırpıyoruz diğer tarafta beyaz çikolatayı benmari usülü eritip biraz
soğuduktan sonra kremaya ilave ediyoruz .
soğuyan kekimiz üzerine ve kenarlarına düzgünce sürüyoruz ...
bu malzeme soğuduktan sonra istediğimiz gibi süsleyebiliriz...yine benmari usulü erittiğimiz çikolata ile ince şeritler yapabiliriz...çikolata parçacıkları olabilir ...ben bademle beyaz ve bitter çikolatanın lezzetini çok beğeniyorum
uzun süre bu tatların bende bıraktığı mutluluğu yaşıyorum...
yanına mis gibi bir çay ve bu mevsim çayımın içine atttığım bir mandalina tanesinin lezzeti ..

YAŞAMINIZIN HER ANININ BU LEZZETLERDE OLMASINI DİLİYORUM ...VE DİLERKEN DE DİYORUMKİ BU SADECE BİZİM ELİMİZDE.YETERKİ YÜREKTEN İSTEYELİM .....


                           

8 Kasım 2010 Pazartesi

ANNEANNECİĞİMİN REVANİSİ........

ilk tarifimi canım anneannemi düşünürek yazmak istedim ....bayramın yaklaşmakta olduğu şu günlerde ,gözlerimi kapatıp bir an o bayram öncesinin mutlu telaşlı günlerine gittim ....canım anneannem o sanki bir melekti,bütün hazırlıklar huzurla mutlulukla yapılır...ağzımıza aldığımız her lokmanın tadı çıkarılırdı ..

şimdi sizlerle nefis bir revani pişirmek istiyorum;

malzemeler:
: 6 yumurta,1 kg şeker,1 su bardağı irmik,1,5 su bardağı un,1 su bardağı çiçek yağı,
                   1 paket kabartma tozu ,1 paket vanilya

hazırlanışı;1 kg şekerin içinden 1 bardağını alıp yumurta ile kar gibi oluncaya kadar çırpıyoruz...
                ve bu malzemeyi büyükçe bir kaba alıp içerisine diğer malzemeleri yavaşça ilave ediyoruz
                 pişirme kağıdını serdiğimiz kalıba usulca döküyoruz ....
                  önceden ısıtılmış 160 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz ....

şerbetin hazırlanışı:1 kg şekerden 1 bardak almıştık,kalan şekerle 5 bardak suyu iyice kaynatıp içine biraz limon suyu ilave ediyoruz...
                
                iyice soğuyan kekimizin üzerine sıcacık şerbetimizi veriyoruz.
bu ölçü ,derinliği olan mini fırın tepsisi içindir ...ben büyük fırın tepsisine malzemenin iki katı ile hazırlamaktayım..

              hımmmm nefis bir tatlı şimdiden afiyet olsun ...

SEVGİ MUTLULUK BOLLUK İÇİNİZE AKSIN.........